

TBB Dergisi 2012 (100)
Abdullah KARABOYACI
249
ile YMM olmak için gerekli koşullardan birini tamamlayıp diğerlerini
yerine getirme sürecine giren ve mevcut yasal düzenlemeye güvene-
rek haklı bir beklenti içerisinde bulunanların YMM unvanını kazanma
beklentileri engellenmiştir.
Bu kişiler ile 5786 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin yürür-
lüğe girmesinden sonra kanunları uyarınca vergi inceleme yetkisine
sahip olunan bir mesleğe girenlerin arasında bir fark olmadığı kabul
edilerek, bunların her ikisinin de aynı hukuksal durumda oldukları
varsayımı altında aynı sınavla YMM olmaları öngörülmüştür. Hâlbuki
bu kişilerin aynı hukuksal haklara sahip olmadıkları ortadadır. Bun-
lardan birinci kısımda yer alanlar Kanun’un yayım tarihi itibariyle bu
mesleklerde bulunup görev ifa etmekte iken, diğerlerinin bu meslek-
lerle hiçbir ilgisi bulunmaktadır. Bu yönüyle de yapılan düzenlemenin
AYM içtihatlarında yer verilen makul, adil ve ölçülü olma niteliklerini
taşımadığı görülmektedir.
Söz konusu düzenlemenin yerine, YMM’lik unvanının genel usul-
lere göre yapılan sınav ile alınması kural olmakla birlikte, memuriyet-
leri süresince ehil oldukları kabul edilerek görev yapan ve değişikliğin
yapıldığı tarihte bu mesleklerde bulunan kamu görevlilerinin kendi
mesleki yeterlilik sınavlarında başarılı oldukları sınavlardan muaf
olup diğer sınav konularından sınava girmelerine yönelik bir düzen-
leme yapılmış olsa idi, haklı beklentileri gözeten makul, adil ve ölçülü
bir düzenlemeden bahsedilebilirdi.
AYM içtihatları kapsamında değerlendirme yapıldığında da,
2011/55 karar numaralı AYM Kararı’ndaki hükümlere benzer şekilde,
kanunları uyarınca vergi inceleme yetkisini almış ve mesleki yeterlilik
sınavı verme ile 10 yıllık çalışma süresini tamamlama aşamasında olan-
ların hukuk güvenliği ilkesinden yararlandırılmaları gerektiği sonucuna
varılmaktadır. Zira bu kişiler, mevcut yasal düzenlemelere güvenerek
söz konusu mesleklere girmişlerdir. Bu mesleklerin tercih edilmesinde,
sahip olunan diğer imkânların yanı sıra sınav muafiyeti ile YMM unva-
nını kazanmak da etkilidir. Bu şekilde, geçerli olan hukuk kurallarına
göre kariyer planlamasını yaparak bu meslekleri seçen kişilerin haklı
beklentilerinin engellenmiş olmasının, konuya ilişkin AYM kararların-
daki içtihatlar da dikkate alındığında, hukuk güvenliği ilkesine aykırılık
oluşturması nedeniyle Anayasa’ya aykırı olduğu değerlendirilmektedir.