Background Image
Previous Page  370 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 370 / 477 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (100)

Hüseyin EKER

369

Suça konu olan malın iade veya tazmin edilmesi suçun oluşması-

nı engellemez, ancak cezadan indirim yapılmasına olanak sağlar. Fail

veya suç ortağının yalnızca kendi payına düşen kısmı geri vermiş ol-

ması, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli değildir.

Suçun, teselsülen (zincirleme) işlenmiş olması durumunda, her

bir suçu oluşturan malın değeri değil tüm suçtan elde edilen malların

hepsinin aynen iadesi veya tüm zararın tazmin edilmesi halinde etkin

pişmanlık hükümleriyle uygulama yapılacaktır.

Kullanma hırsızlığında, alınan malın tüm değeri değil yıpranma,

yağ, yakıt gibi kullanmadan doğan zarar tutarı esas alınarak tazmin

yapılmalıdır.

İade, bizzat fail tarafından eşyanın mağdura verilmesi şeklinde

olabileceği gibi, eşyanın iadesinin olanaklı bulunmadığı hallerde mağ-

durun uğradığı zararın tazmini suretiyle de olabilir

9

.

Failin, mağdurun zararını tazmin etmesi, suçunu kabul ettiği an-

lamına gelmez. Fail, suçu işlediğini kabul etmemekle birlikte her ihti-

male karşı mahkûm olması durumunda etkin pişmanlık hükümlerin-

den yararlanmak için zararın tazmini yoluna gidebilir. Bu husus, failin

suçu ikrarı anlamına gelmez

10

.

İade veya tazmin, doğrudan mağdura yapılabileceği gibi ona ulaş-

tırmasını sağlayacak yakınlarına da yapılabilir. Hatta suça konu eş-

yanın mağdurun kolaylıkla bulup alabileceği bir yere bırakılması du-

rumunda da iadenin gerçekleştiği kabul edilerek fail hakkında etkin

pişmanlık hükümleri uygulanır

11

.

Fail veya ortağının, suça konu eşyayı mağdura iade veya zararı

tazmin etmek istemesi ancak mağdurun iade ya da tazmini kabul et-

memesi durumunda, fail etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanır

12

.

9

YCGK’nın 30.9.2003 tarih ve 6-213/235 sayılı kararı

10

Bakıcı, Sedat,

5237 Yasa Kapsamında ‘Ceza Hukuku Özel Hükümler-1’

, Adalet Yayı-

nevi, Ankara 2008, s.940

11

Mağdur P.’nın 22.3.2006 günlü oturumda “olayın olduğu tarihten iki gün sonra

çalınan televizyonunun dükkânının önüne bırakıldığını ve kendisinin televizyo-

nu aldığını” belirtmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK.nun 168/4. maddesi-

nin uygulama koşulları tartışılmadan, yazılı biçimde hüküm kurulması, 6.CD,

26.2.2007,2006/15992-2007/2272

12

Parlar,Ali/Hatipoğlu,Muzaffer,

Türk Ceza Kanunu Yorumu,

2.Cilt, Ankara

2007,s.1320, aynı yönde bkz. Malkoç,s.1138, Esen, s.433, Bakıcı, s.941,