Background Image
Previous Page  86 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 86 / 477 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (100)

Bülent YÜCEL

85

Nazi Almanyası uygulamaları ve sonrasında yaşanan II. Dünya Sa-

vaşı deneyimi, biçimsel hukuk devletinin yetersizliğini ortaya koymuş

ve 1949 Bonn Anayasası maddî hukuk devleti anlayışının somut ör-

neklerinden biri olarak hazırlanmıştır. Alman anayasa düzeni özelinde

temel haklar vurgusu yapılarak, bu haklar demetinin yasama, yürüt-

me ve yargı erklerini bağladığı kabul edilmiştir. Böylece, maddî hu-

kuk devleti demokratik sistemle yargıçlar devletinin bir sentezi olarak

biçimlendirilmiştir. Bu çerçevede temel hakların siyasî iktidara karşı

korunması için anayasa mahkemelerinin kurulması öngörülmüştür.

5

Hukuk devletinin biçimsel koşullarının yanında, ona asıl anlam ka-

zandıranın maddî hakkaniyetin gerçekleştirilmesi olduğunu savunan

Huber’e göre; gerçek bir hukuk devleti, kuruluşunda ve işleyişinde

insanın insan olmaktan kaynaklanan yüksek değerini ifade eden

“ki-

şiliği”

zedelememelidir. Huber’in altını çizdiği ve anayasanın insanlık

onuru olarak tanımladığı bu yüksek değerin sağlanması ve korunma-

sı noktasında maddî hukuk devleti, bireylerin

“yaşam”, “mülkiyet”

ve

“özgürlük”

haklarını güvence altına almalıdır.

6

Hatemi’nin ise âdil dev-

let olarak nitelendirdiği maddî hukuk devletinin esas amacı, adaleti

gerçekleştirmektir. Aksi hâlde, herkese hakkını teslim edemeyen bir

devlet, kanun devleti olmaktan öteye geçemeyecektir. Hatemi, biçim-

sel hukuk devleti için söz konusu olan koşulların gerekli olmakla bir-

likte yeterli olmadığını belirterek, bu koşulların araç olarak asıl amaca

ulaşmakta kullanıldığını; araçların amacın önüne geçmesi durumunda,

maddî hukuk devletine ulaşılamayacağını vurgulamaktadır.

7

Ökçesiz, Afa Yayınları,

İstanbul 1998, s. 45. Gözler, hukuk devletinin biçimsel

yapılanmasını

“genel ve özel gerekler”

olarak farklı bir şema ile açıklamaktadır.

Buna göre, devletin hukuka bağlılığını ifade eden genel gerekler icabınca, yasama,

yürütme ve yargı organlarının hukukla bağlılığı gerekmektedir. İdarenin hukukla

bağlılığını anlatan özel gereklerin yaşama geçebilmesi için beş koşulun varlığı

gerekmektedir. Buna göre: 1) İdare yargısal denetime bağlı olmalı, 2) Hâkimler

bağımsız ve güvenceli bir konumda bulunmalı, 3) İdarî faaliyetlerin önceden

bilinebilirliği sağlanmalı, 4) Hukukî güvenlik ilkesi kabul edilmeli ve 5) İdarenin

malî sorumluluğu var olmalıdır (Kemal Gözler,

Türk Anayasa Hukuku Dersleri,

Ekin Basım Yayım Dağıtım, 7. baskı, Bursa 2009, s. 93.).

5

Bakır Çağlar,

Anayasa Bilimi, Bir Çalışma Taslağı,

BFS Yayınları, İstanbul 1989, s.

170 – 171.

6

Ernst Rudolf Huber,

“Modern Endüstri Toplumunda Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet”

,

Çeviren: Tuğrul Ansay.

Hukuk Devleti,

Hazırlayan: Hayrettin Ökçesiz, Afa

Yayınları, İstanbul 1998, s. 61 – 62.

7

Hüseyin Hatemi,

Hukuk Devleti Öğretisi,

İşaret Yayınları, İstanbul 1989, s. 42 – 45.