Background Image
Previous Page  93 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 93 / 477 Next Page
Page Background

5982 Sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu’nun 1982 Anayasası’nın “Hukuk Devleti” Anlayışına ...

92

rinden

19

sadece

“meslekten çıkarma cezasına”

ilişkin kararları için yargı

denetiminin önü açılmıştır (AY. md 159/X). Ayrıca kurulun oluşumu

bakımından da yürütme erkinin ağırlığı varlığını korumaktadır. Yar-

gı organının bağımsızlığı ve güvencesi bakımından kritik bir konuma

sahip olan HSYK’da Adalet bakan ve müsteşarı yerini koruduğu gibi

kurul üyelerinin seçimi bakımından cumhurbaşkanının dört asıl üyeyi

doğrudan seçmesi öngörülmüştür. Keza, Türkiye Adalet Akademisi

içinde bakanlar kurulunun sahip olduğu belirleyicilik düşünüldüğün-

de, akademinin de kurula üye göndermesi yürütmenin HSYK üzerin-

deki etkinliğini göstermesi bakımından önemlidir.

5982 sayılı Kanun memurların toplu sözleşme hakkına ilişkin ola-

rak getirmiş olduğu düzenleme de

“anlaşılmaz”

biçimde hukuk devle-

ti anlayışıyla pek de bağdaşmayan bir

“dokunulamaz”

alanı anayasal

sisteme sokmuştur. Şöyle ki; Anayasanın 53. maddesine yapılan ekle

toplu sözleşmenin yapılması sırasında ortaya çıkan uyuşmazlığı gi-

dermek üzere kuruluşu kanuna bırakılmış olan Kamu Görevlileri Ha-

kem Kurulu kararlarının kesin olacağı

20

hükme bağlanmıştır. Böylece

kurulun kararları için yargı yoluna gitme olanağı anayasayla peşinen

kapatılmıştır.

19

159/VIII. maddede belirtilen mesleğe kabul etme; atama ve nakletme; geçici yetki

verme; yükselme ve birinci sınıfa ayırma; kadro dağıtma; disiplin cezası verme;

görevden uzaklaştırma, HSYK’nin yargı denetimi dışında bırakılmaya devam

eden ve hukuk devletinin yaşama geçmesinde en kritik noktada bulunan yargı

organı mensuplarını yakından etkileyen işlemleridir.

20

Anayasa Mahkemesi 06.01.2011 tarihli E.2010/61, K.2011/7 kararında, 5894 Sayılı

Kanunun 6. maddesine yönelik iptal istemini değerlendirmiştir. Mahkeme, Türki-

ye Futbol Federasyonu TahkimKurulu’nun verdiği kararlar aleyhine yargı yoluna

başvurulamayacağını düzenleyen ilgili maddenin (4) numaralı fıkrasının iptaline

karar vermiştir. Karar gerekçesini anayasanın 9. ve 36. maddelerine dayandıran

Anayasa Mahkemesi, bu hükmün tarafların yargı mercileri önünde dava haklarını

kullanmalarını engellediği belirterek bu yolla anayasanın güvence altına aldığı

hak arama özgürlüğü alanına yapılmış açık bir müdahale olarak nitelendirmiştir

( hhtp://www.anayasa.gov.tr/index.php?I=karar&id=2923

E.T.: 11.08.2011). Anayasa

Mahkemesi’nin bu çok yeni tarihli kararını düşündüğümüzde Kamu Görevlileri

Hakem Kurulu’nun konumunu hukuk devleti açısından nasıl değerlendirmek ge-

reklidir. 2010 Anayasa değişikliği ile bir mecburî tahkim olarak öngörülen bu ha-

kem kurulu kararları için yargı yoluna gitmek mümkün olmayacağından, anaya-

sa koyucu eliyle yargı denetimine kapatılmış yeni bir alan yaratılmış olmaktadır.

Böylelikle aynı zamanda 36. maddenin sağladığı

“hak arama özgürlüğüne”

ciddî bir

müdahalede bulunularak hukuk devleti için büyük önem taşıyan

“herkesin meşrû

araçları ve yolları kullanmak suretiyle yargı makamları önünde bir davanın tarafı olarak

gerekli iddia ve savunmayı yapma imkânı ve bu biçimde adil yargılanma hakkı”

elinden

alınmış olmaktadır.