

Halkoylaması
202
Cumhurbaşkanı sözkonusu hususla ilgili olarak TBMM’ye gön-
derdiği yazıda “
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nca 03.10.2001
gününde kabul edilen 4709 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” incelenmiştir:
Anayasa’nın 17.05.1987 günlü, 3361 sayılı Yasa’yla değişik 175. mad-
desinin;
Dördüncü fıkrasında, Meclis’ce, üye tamsayısının beşte üçü ile ya da
üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın,
Cumhurbaşkanı’nca Meclis’e geri gönderilmemesi durumunda halkoyuna
sunulmak üzere Resmi Gazete’de yayımlanacağı belirtilerek, zorunlu, Beşin-
ci fıkrasında da, doğrudan ya da Cumhurbaşkanı’nın geri göndermesi üze-
rine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa
değişikliğine ilişkin yasa ya da gerekli görülen maddelerinin Cumhurbaşkanı
tarafından halkoyuna sunulabileceği belirtilerek, Cumhurbaşkanı’nın takdi-
rine bağlı, halkoylaması öngörülmüştür. Görüldüğü gibi, maddenin beşinci
fıkrasında Cumhurbaşkanı’na, gerekli görmesi durumunda, Anayasa değişik-
liğine ilişkin yasanın tümünü, maddelerinden kimilerini ya da bir maddeyi
halkoyuna sunabilme yetkisi verilmiştir. Öte yandan, aynı maddenin yedinci
fıkrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Anayasa değişikliklerine iliş-
kin yasaların kabulü sırasında, bu yasanın halkoylamasına sunulması duru-
munda, Anayasa’nın değiştirilen kurallarından hangilerinin birlikte, hangi-
lerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlayacağı belirtilmiştir. Bu fıkra,
Anayasa’nın kimi maddelerinin değiştirilmesine ilişkin 17.05.1987 günlü,
3361 sayılı Yasa’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu’nda
görüşülmesi sırasında eklenmiş ve fıkranın getiriliş amacı, “Halkoyuna su-
nulmasının Anayasanın değiştirilen her hükmü için ayrı ayrı yapılması
kararlaştırıldığı takdirde, oylama sonunda bazı hükümlerin benimsenmesi,
bazılarının ise reddi mümkün olabilecek, böylece halkoylamasının daha sağ-
lıklı şekilde sonuçlanması ve bazı hükümler reddedilmiş olsa bile hiç olmazsa
benimsenen değişikliklerin yürürlüğe girmesi sağlanmış olacaktır” biçimin-
de açıklanmıştır. Anayasa’da değişiklik yapılmasının güçlüğü gözönünde
bulundurulduğunda yedinci fıkra kuralının yerindeliği daha kolay anlaşı-
lacaktır. Ancak, bu kuralın, Cumhurbaşkanı’nın yetkisini ortadan kaldıra-
cak biçimde yorumlanması fıkranın getiriliş amacına uygun düşmeyecek-
tir. Gerçekten, maddenin yedinci fıkrasının, beşinci fıkradaki düzenlemeden
bağımsız olarak yorumlanması sonucu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin,
Cumhurbaşkanı’nın Anayasa değişikliğine ilişkin gerekli gördüğü maddeleri