

TBB Dergisi 2012 (101)
Hüsamettin UĞUR
335
yükler.
3
Buna göre devletler bu hakları ihlal edemeyeceği (negatif yü-
kümlülük) gibi bu hakların başkalarınca ihlal edilmemesi için gerekli
tedbirleri almakla da (pozitif yükümlülük) görevlidirler. Bu açıdan ta-
biidir ki hayatının tehlikede olduğunu söyleyen veya temel özgürlük-
leri kısıtlanan kişiye devlet (görevlileri),
“bu aile meselesidir”
diyerek
kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Zaten 6284 sayılı Kanun’da şiddet
olarak tanımlanan hemen her türlü eylem Türk Ceza Kanunu’nda [ya-
ralama (m. 86-89), işkence ve eziyet (m. 94, 96), cinsel saldırı, cinsel
istismar ve taciz (m. 102, 103, 105), ayırımcılık yapmak (m. 122), fuhuş
ve dilencilik yaptırmak (m. 227, 229) kötü muamele (m. 232), aile hu-
kukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlâli (m. 233) çocuğun kaçırıl-
ması ve alıkonulması
(m. 234)] suç olarak da düzenlenmiştir.
6284 sayılı Kanun’dan önce yürürlükte bulunan 4320 sayılı Aile-
nin Korunmasına Dair Kanun’un konusu, aile içi şiddetin önlenmesi
yoluyla ailenin korunmasıydı.
4
Kanun,
“aile içi şiddeti”
cezalandırıyor-
du ancak
“aile içi şiddet”
in tanımı yapılmamıştı. Kanun’un 2. madde-
sindeki suçun oluşması için, 1. maddede belirtilen şekilde eşlerden
birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile birey-
lerinden birinin
“aile içi şiddete”
maruz kalması üzerine aile mahkemesi
hâkiminin belli süreyle maddede sayılan tedbirlere hükmetmesinden
sonra belirlenen sürede koruma kararına aykırı davranılmış olması ge-
rekiyordu.
Kanun’un ilk halinde suçun faili
“kusurlu eş”
5
, suçun mağdurları
da
“diğer eş veya çocuklar veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile birey-
leri”
iken, 5636 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu suçun faili
“kusurlu eş veya diğer aile bireyleri”
, suçun mağdurları ise
“eşlerden biri
veya çocuklar veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden biri veya
3
“İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi”
(İHAS) m. 2, 5, 8.
“Ka-
dınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme”
(CE-
DAW) m. 1, 16, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bun-
larla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi (İstanbul) Sözleşmesi” m. 1, 4, 5 v.d.
4
Akın, Ali,
“Kadına Karşı Şiddet ve 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun Açı-
sından Konuya Bakış”
Adalet Dergisi, sayı 30,
(http://www.yayin.adalet.gov.
tr/30_sayi%20içerik/Ali%20Akın.htm E.T.: 1.5.2009)
5
“4320 sayılı Ailenin Korunmasına dair Kanunda öngörülen yaptırım kusurlu eşe yöne-
lik olduğu cihetle, sanık A. B.’ın anne ve babasına yönelik eyleminin TCK’nun 456/4 ve
457/2.maddeleri kapsamında değerlendirilmesi ve ...ana babaya karşı müessir fiil suçun-
dan ayrı bir iddianame ile dava açılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 4320 sayılı
kanuna aykırılıktan hüküm tesisi,”
(7. CD. 09.10.2002, 2002-14709 E., 2002-13457 K.)