

TBB Dergisi 2012 (101)
Hüsamettin UĞUR
341
da doğrudan bir kanun metninde yer verilmesi) belki de bir ilktir. Za-
ten karşılaştırıldığında Sözleşme hükümlerinin büyük ölçüde 6284 sa-
yılı Kanun’a yansıtıldığı görülecektir.
4320 sayılı Kanun’a göre aile bireylerinden birinin
“aile içi şidde-
te”
maruz kalması gerekiyordu ancak yasada şiddet tanımlanmamıştı.
Uygulamaya da daha çok fiziksel şiddet yansıyordu. Aile içi şiddetin
kristalize olduğu tipik olay, daha çok erkekten kadına yönelen fiziksel
şiddet veya
“dayak”
14
olsa da şiddetin bir çok çeşidi vardır. 6284 sayılı
Kanun’da
“Kişiye, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar ve-
ren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davra-
nış”
şiddet olarak tanımlanmıştır. Ayrıca şiddet eyleminin fail ve mağ-
durları ile bunlar hakkında verilecek önleyici tedbirler genişletilmiş,
önceki yasada yer verilmeyen ve mülki amir ile hâkim tarafından ve-
rilecek koruyucu tedbirler öngörülmüş, delil ve belge aranmadan der-
hal gerekli önlemlerin alınmasına imkân sağlanmış, yıllarca süren ceza
yargılaması yerine derhal uygulanabilecek zorlama hapsi getirilmiştir.
Kanunun en belirgin özelliği şiddetle mücadeleyi kurumsal hale
getirmesidir. Şiddetin önlenmesi ve verilen tedbir kararlarının etkin
olarak uygulanmasının izlenmesi bakımından çalışmalarını yedi gün
yirmidört saat esasına göre yürüten, çalışma usul ve esasları yönetme-
likle belirlenecek olan,
15
şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurul-
ması öngörülerek (m. 14), şiddetten korunan kişiler kadar şiddet uy-
gulayan kişilere de destek hizmetleri sunmakla görevlendirilmiş (m.
15/3), kurumlararası koordinasyon ve eğitim öngörülmüştür (m. 16).
Getirilen mali hükümlerle de (m 17-20) korunan kişilere koruyu-
cu tedbirler kapsamında mülki amir tarafından geçici maddi yardım
14
Aile İçi Şiddetin Sebep ve Sonuçları (Aralık 1993- Aralık 1994)” T.C. Başbakanlık
Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı, 2. Baskı, Aralık 2000, s. 1
15
Kanun’un 22. maddesine göre
“Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar altı
ay içinde, Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının görüşleri alın-
mak suretiyle Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmeliklerle düzenlenir.”
Kanun’un 12
ve 14. maddelerinde
“Teknik araç ve yöntemlerle takibe ilişkin usul ve esaslar”
ile
“şid-
det önleme ve izleme merkezlerinin çalışma usul ve esasları”
için çıkarılacak yönetme-
liklerden söz edildiğine göre en az iki yönetmeliğin 20 Eylül 2012 tarihine kadar
çıkarılmış olması gerekmektedir. Kanunun Uygulaması için Aile ve Sosyal Politi-
kalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından şimdilik 19.04.2012
tarih ve 2012/13 sayılı Genelge yayımlanmıştır.
(http://www.kadininstatusu.
gov.tr/tr/haberler/s/99 E.T.: 9.7.2012)