

TBB Dergisi 2012 (101)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
523
5. Tabi ki devletin cezalandırma görevinin kapsamıyla ilgili
Mahkeme’nin bu değerlendirmesi yeni olmayıp, önceki bir çok
kararında görülebilir. Ancak bize göre özellikle bu davada üç so-
run ortaya çıkmaktadır. Birincisi, ceza verme, ceza adaletinde en
nazik ve en zor iştir. Bir çok faktörün dikkate alınmasını ve ayrı-
ca ilgili kişiler, olaylar ve durumlarla bilgi sahibi olmayı ve ola-
ya yakınlığı gerektirir. Bu normal olarak ulusal mahkemelerin işi
olup Mahkeme’nin işi değildir; Mahkeme bu sürece ancak mut-
laka gerekli olan olaylarda ve azami dikkatle karışabilir. İkinci
olarak, Mahkeme’nin daha ağır cezaların caydırıcı etkiye sahip
olduğuna dair bir varsayım kurarken, bir illüzyon oluşturma ve
sürdürme riski içinde olup olmadığını merak ediyoruz. Cezaların
(genel veya bireysel olarak) önleyici etkileri uzun zamandır geniş
çaplı, özellikle verilere dayanan çalışmaların ve araştırmaların ko-
nusudur. Bu çalışmalar bu etkinin sınırlı değilse bile göreli olduğu
sonucuna varmaktadırlar
4
. Son olarak, cezanın kendisini de hak
ve özgürlükler için bir tehdit olduğu gerçeğini örtme pahasına, ce-
zanın hak ve özgürlükleri koruma amacına hizmet ettiği hallerde,
ceza hukukunun temel bir kabulü olan ikincillik (subsidiarity) il-
kesini gözden kaçırmamalıyız. Cezalandırma silahını kullanmak
sadece, tehlikede olan menfaatleri veya değerleri korumak için
başka vasıta bulunmaması halinde kabul edilebilir.
6. Mahkeme, Sözleşme’nin hakları teorik ve kağıt üzerinde değil,
ama pratik ve etkili bir şekilde koruduğunu tekrarlamaktan hiçbir
zaman yorulmamaktadır. Ancak mevcut olayda polisler aleyhinde
görülmüş olan ceza davası, Sözleşme’yle korunan çekirdek hakla-
rın bir kısmını oluşturan 3. maddenin gelecekteki ihlallerini engel-
lemenin tek vasıtası mıdır? Böyle düşünmüyoruz.
7. Kararda da hatırlatıldığı gibi Mahkeme’nin içtihatlarına göre, bir
Sözleşme ihlali için giderimin uygunluğu ve yeterliliği, olayın
içinde bulunduğu bütün koşullar göz önünde tutularak değer-
lendirilmelidir (bk. karar, parag. 116). Mevcut olayda tespit ve
kabul edilen Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlali için en uygun gi-
4
G. KELLENS,
Punir. Pénologie et droit des sanctions pénales
, Liège, Editions juri-
diques de l’Université de Liège, 2000, pp. 59 et seq.; P. PONCELA,
Droit de la peine
,
Paris, PUF, coll. Thémis, 2nd edition, 2001, pp. 458 et seq.