Background Image
Previous Page  39 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 39 / 473 Next Page
Page Background

Ayırımcılık Suçu

38

26/1’de ‘hakkın kullanılması’ ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran

bir neden olarak düzenlenmiştir. Şimdi soruyu bir de şöyle soralım.

Hakkın kullanımı hukuka uygunluk nedeni bakımından ‘sözleşme öz-

gürlüğü hakkı’ nın sınırı ne zaman aşılacak yada yapılan hareket ne

zaman sözleşme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeyecektir? İşte

bütün bu hususların dikkatlice somut olay bakımından değerlendiril-

mesi ve tespit edilmesi gerekir

79

.

Bu noktada yaşanacak bir başka sorun da ispat konusunda olacak-

tır. Çünkü ilgili hareketin sözleşme özgürlüğü kapsamına girmemesi

için TCK m. 122’de belirtilen saiklerle yapılmış olması gerekir. Ancak

böyle bir ayrımın yapıldığını ispatlamak her zaman kolay olmaya-

caktır. Örneğin, (K) ırkından gelmesi nedeniyle o site içerisinde yer

alan konutların bu kişilere satılmaması. Ancak bu hususun ispatlan-

ması büyük bir sorun teşkil edecek, yazılı veya bilimsel delillerle bu

hususların açıklığa kavuşması nerede ise mümkün olmayacaktır. Zira

bu tür ayrımcılıklar genellikle dolaylı yollardan yapılır. Yazılı olarak

metin haline getirilmezler. Çünkü bu tarz ifadeler kat malikleri yöne-

tim planlarına yazılmaz veya ilgili inşaat firması bu tarz yaklaşımlarını

açıkça ortaya koymaz. Günlük hayatta en sık karşılaştığımız hallerden

bir tanesi homoseksüel kişilere taşınmaz satmama şeklinde görülmek-

tedir. Fuhuş ile uğraşan veya taşkın hareketlere sahip bir kişinin ilgili

site veya apartman içerisinde sıkıntı oluşturabileceği düşünülerek ev

satılmaması ayrımcılık olarak mı değerlendirilmeli yoksa sözleşme öz-

gürlüğü kapsamında da mı değerlendirileecektir? Genellikle toplum-

sal önyargılar fiili durumların önüne geçmekte ve sosyal hayatımıza

etkilemektedir. Değer yargılarımız, korkularımız, bireysel tercihleri-

mizin şekillenmesinde büyük bir rol oynamaktadır. İşte bu noktada

ortada bir suç oluşup oluşmadığının tespitini yapmak, hakimler için

oldukça güç olacaktır. Genel olarak sadece cinsel tercihleri nedeniyle

kişilere karşı ayrımcılık yapılıp yapılmadığı somut olay bakımından

mutlaka ispatlanmalıdır, aksi halde bu suçun oluştuğundan bahset-

mek mümkün olmayacaktır. Zaten aşağıda da görüleceği üzere, ilgili

suçtan dolayı mahkumiyet kararı verilen dava sayısı neredeyse yok

denecek kadar azdır.

79 Artuk Emin, Gökcen Ahmet, Yenidünya Caner, Ceza Hukuku Özel Hükümler,

Turhankitapevi, Ankara 2011, s. 355