

Türk Medenî Kanunu’nun 40’ıncı Maddesi Kapsamında Cinsiyet Değişikliği ve Hukukî Sonuçları
260
sizliği halleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar arasında evlenmeden
sonraki cinsiyet değişikliğine yer verilmemiştir. Dolayısıyla böyle bir
durumda diğer eşin başvurabileceği tek yol, genel boşanma sebebine
dayanarak boşanma davası açmaktır.
36
2) Cinsiyet Değişikliğinin Evliliğin Sona Ermesinin Hüküm ve
Sonuçları Bakımından Etkisi
Daha önce de ifade edildiği üzere, cinsiyet değiştirme ameliyatı
için mahkeme iznine başvuran kişi evli olmamalıdır. Bu itibarla cin-
siyet değiştirmek isteyen kişi evli ise, izin için mahkemeye başvurma-
dan önce evliliğini sona erdirmiş olmalıdır. Evliliğin boşanma ile sona
ermesi halinde, taraflar için bir takım sonuçlar meydana gelir. Cinsiyet
değiştirmek isteyen kişinin çocuk sahibi olması ihtimali de söz konusu
olabilir. Bu durumda boşanma kararının çocuk bakımından da bir ta-
kım sonuçları mevcuttur.
a) Eşler Yönünden Etkisi
Türk Medenî Kanunu’nda evliliğin sona ermesine bağlanan en
önemli sonuçlardan bir tanesi, nafaka ve tazminat talebidir.
nınmayacağı ve dolayısıyla evliliğin aynı cinsten kişiler arasında devam edeceği
kabul edilmektedir. Cinsiyet değişikliği, ancak evliliğe son verildikten sonra ki-
şisel durum siciline tescil edilebilir (HEGNAUER, Cyril/BREITSCHMID, Peter,
Grundriss des Eherechts, 4. Aufl., Bern, 2000, s. 54). St. Gallen mahkemesi ise,
evlenmeden sonra gerçekleşen cinsiyet değişikliğinin, kişisel durum siciline tescili
için, daha önce evliliğin boşanma ile sona ermesine gerek olmadığına karar ver-
miştir. Mahkeme bu kararında, tarafların isteği üzerine evliliğin devam etmesine
bir engel bulunmadığı sonucuna varmıştır. Mahkeme bu sonuca varırken, cinsiyet
değişikliğinin tescil edilmesini ve tarafların evliliğin devam etmesini istemelerin-
deki çıkarları ile var olan hayat ortaklığının korunmasını, evlilik kurumunun ko-
runmasındaki kamu çıkarından daha üstün olduğunu kabul etmiştir (Bkz. LÜC-
HINGER, Adolf, Basler Kommentar, Zivilgesetzbuch I (Art. 1-456 ZGB), 2. Aufl.,
Basel/Genf/München, 2003 (Hrsg. HONSELL, Heinrich/VOGT, Nedim Peter/
GEISER, Thomas), Art. 104, N. 6). İsviçre öğretisinde St. Gallen Mahkemesi’nin
görüşü, özellikle, kanundaki evliliğin hükümsüzlüğü hallerinin sınırlı sayıda
olup, genişletilemeyeceği, bunlar arasında evlenmeden sonra cinsiyet değişikliği-
ne yer verilmediği gerekçesiyle isabetli bulunmuştur. Evlenmenin geçerli olarak
kurulmasından sonra ortaya çıkan durumlar, en fazla boşanma sebebi oluştura-
bilir. Dolayısıyla boşanma davası açılmadığı sürece, cinsiyet değişikliği sonucu
evlilik aynı cinsten kişiler arasında devam etmesine rağmen geçerli kalır. (LÜC-
HINGER, BaslerKomm., Art. 104, N. 6).
36
AYAN, s. 154.