

TBB Dergisi 2012 (103)
Gamze TURAN BAŞARA
255
e) Mahkeme İznine Başvuran Kişinin Üreme Yeteneğinden
Sürekli Biçimde Yoksun Olması
Türk Medenî Kanunu’nun 40/I’inci maddesine göre, cinsiyet de-
ğişikliği ameliyatı için mahkemeden izin almak isteyen kişinin sürekli
olarak üreme yeteneğinden yoksun olması gerekir. Aksi takdirde, nü-
fustaki kaydı erkek olarak değiştirilmiş bir kişinin iç genital organla-
rının bırakılması halinde çocuk doğurması gibi ters bir sonuçla karşı-
laşılabilir.
23
Ancak burada üreme yeteneğinden sürekli yoksun olma şartının
henüz cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeden, mahkemeden izin
alınması aşamasında aranması maddenin uygulama alanını oldukça
sınırlamıştır. Maddenin lafzına sıkı sıkıya bağlı kalındığında sadece
biyolojik olarak üreme yeteneğine sahip olmayan veya hermafroditler
(çift cinsiyetliler) tedavi amaçlı ameliyat geçirip cinsiyet değiştirebile-
ceklerdir. Anatomik cinsiyeti belirgin olup, ruhsal bakımdan kendisini
karşı cinse ait sayan transseksüeller, doğuştan üreme yeteneğine sahip
olmayabilecekleri gibi, sahip de olabilirler. Başka bir ifadeyle, kişi do-
ğuştan hiçbir fizyonomik üreme engeli olmasa da, transseksüel yapı-
da olabilir.
24
Şu halde, cinsiyet değişikliği ameliyatına izin için üreme
yeteneğinden sürekli olarak yoksun olma şartını aramak, üreme yete-
neğine sahip olmasına rağmen transseksüel yapıda olanları bu tedavi-
den yoksun bırakmak sonucunu doğuracaktır. Mahkeme, üreme ye-
teneğinden yoksun olma halini doğuştan itibaren aramayıp, izin için
başvurulduğu tarihte üreme yeteneğinden sürekli yoksun olmanın
yeterli olduğunu kabul etse dahi, bu defa üreme yeteneğine sahip olan
bedene karşı bir nefret duymazlar. Başka bir ifadeyle, cinsiyetleri ile bir çatışma
halinde değildirler. Onlar sadece karşı cinsten olan bir kimse ile değil, kendi cin-
siyetinden olanlarla cinsi münasebeti tercih ederler (DURAL/ÖĞÜZ, s. 116; KO-
CAYUSFPAŞAOĞLU, s. 18; TEKİN, s. 99). Aynı şekilde travestilerin de cinsiyet-
leri doğuştan belirgindir. Onlar biyolojik cinsiyetini değiştirmek istemeyen, ancak
karşı cinsin kıyafetlerini ve/veya eşyalarını kullanmaya yönelik cinsel dürtü ve
fantezilere sahip olan kişilerdir. Hatta psikiyatri, travestileri, karşı cinsten olan
kişilerin elbiselerini giyme eğiliminde olan kimseler olarak tanımlamaktadır. An-
cak bir travestinin aynı zamanda transseksüel eğiliminde olması da mümkündür.
Bu durumda tıp bilimi, bu kimseler açısından da cinsiyet değişikliği ameliyatının
tedavi amaçlı olduğunu kabul etmektedir (DURAL/ÖĞÜZ, s. 116; TEKİN, s. 99).
23
WILL/ÖZTAN, s. 247; GÜVEN, s. 65.
24
SAĞLAM, s. 464-465; TEKİN, s. 109; ÖZTÜREL, s. 464; ATAMER,
http://www.lambdaistanbul.org/s/etkinlik/transseksuellerin-turk-hukukundaki-durumu/
(E.T.: 14. 09. 2012).