Background Image
Previous Page  282 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 282 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Mutlu KAĞITCIOĞLU

281

vergi uygulaması bakımından müphem ve duraksama yaratan husus-

larda istemiş oldukları izahatın, her mükellefe ayrı ayrı verilmesi yeri-

ne, aynı durumda bulunan tüm mükelleflere aynı anda ve tek işlemle

duyurulmasının sağlanması olduğunu belirtmiştir. Diğer taraftan 213

sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesi uyarınca yayımlanan ve

bilgilendirme mahiyetinde olan sirkülerlerin, hukuki sonuçlar doğu-

ran, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken ge-

nel düzenleyici işlem niteliğinde olmadıkları kural olarak kabul edilse

de; kanunu aşan nitelikte kural koyan sirkülerlerin, genel düzenleyici

işlem mahiyetinde oldukları kabul edilerek, iptalleri için açılan dava-

ların Danıştay’ca incelenerek sonuçlandırılmalarında usule aykırılık

bulunmadığını haklı olarak dile getirmiştir

83

.

Bir başka kararda Danıştay, mükellefiyet tesisine ilişkin yazının

(işlemin) davacının hukukunu olumsuz yönde etkileyen, idarenin tek

yanlı ve kesin işlemi olarak nitelemek ve iptal davasına konu edilebi-

leceğini, bu itibarla davalı mal müdürlüğünün işleminin dava konusu

edilemeyeceğinden söz edilerek, davanın reddine karar verilmesinde

hukuka uygunluk görmemiştir

84

.

Bir idari işlem öncesi yapılan araştırmalar, incelemeler, tavsiyeler,

mütalaa ve raporlar, tutanaklar, teklif, tavsiye ve görüş gibi şekillerle

gerçekleştirilen işlemler gibi hazırlık işlemleri de doğrudan iptal da-

vasının konusunu oluşturmamaktadır. Danıştay “

Rekabet Kurulu’nun

“soruşturma açılmasına” ilişkin kararının hazırlık işlemi niteliğinde olduğu,

tek başına ilgililer üzerinde hukuksal etki yapmadığı, iptal davasına konu edi-

lemeyeceği, açılan davanın esasının incelenemeyeceği”

85

hakkında karar ve-

rirken, idari işlemlerin idari davaya konu olabilmeleri için, kesin ve yü-

rütülebilir olma niteliklerini birlikte taşımaları gerektiğini açıklamıştır.

Bir idari işlemin üçüncü kişiler açısından uygulanabilirliğini sağ-

layan ilan, tebliğ, duyuru, yayın gibi uygulama işlemleri de, hukuk

düzeninde yeni bir değişiklik meydana getirmediklerinden iptal dava-

sına konu olamamaktadırlar. Diğer taraftan idari işlemden ayrı olarak

kendine özgü bir hukuka aykırılık taşıyan uygulama işleminin somut

olayın özelliklerine göre iptal davasına konu olabilir düşüncesindeyiz.

83

DVDDK. T. 18.4.2008, E. 2007/49, K. 2008/249.

84

Da. 4D. T. 07.10.2003, E. 2002/4036, K. 2003/2246.

85

Da. 13D. T. 16.03.2007, E. 2005/6715, K. 2007/1416.