

Bireysel Emeklilik Sistemine Yönelik Değişikliklerin Eleştirisi
112
lan bu ödemelerin vergiden istisna edilmesi öngörülmektedir. Buna
karşın, devlet katkılarının getirilerinin katılımcıları tarafından hak
kazanılan kısımlarının menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi
söz konusudur.
Getirilen devlet katkısı modeliyle kişisel tasarruflarda artış sağla-
narak uzun vadede bireysel ve toplumsal yarar sağlanabileceği açıktır.
Ancak, getirilen model incelendiğinde birey ve toplum arasındaki bu
yarar alış verişinin birey tarafının ağır bastığı ortadadır. Yeni sistemde
bireye sağlanan yarar beklenen toplumsal yarar karşısında çok daha
açık, etkin ve doğrudandır. Buna karşın, beklenen toplumsal yarar ise
dolaylı ve ikincil niteliktedir. Sisteme tanınan destek unsurundan bek-
lenen toplumsal/genel yararın ülkemizin yukarıda yer verilen ekono-
mik, sosyal ve toplumsal durumu dikkate alındığıda Anayasa’da yasa-
ma tasarruflarının amaç unsuru olarak öngörülen
“kamu yararı”
olarak
nitelendirilip nitelendirilmeyeceği ve bireyle kamu arasında hassas bir
denge sağlayıp sağlamayacağı şüphelidir. Nitekim, tasarruf eğilimi he-
men hemen sıfır düzeyinde olan toplumun açlık ve yoksulluk sınırları
arasındaki büyük çoğunluğu karşısında getirilen doğrudan destek uy-
gulamasıyla ancak tasarruf eğilimi bulunan orta ve yüksek gelirli sınırlı
toplum kesimine yarar sağlanması beklenebilir. Devlet katkısı adıyla
BES kapsamındaki katılımcı hesaplarına yapılması öngörülen ödeme
ortak ihtiyaçların karşılanması amacıyla vergi gelirleriyle tüm toplum-
dan toplanan değerlerin koşullu ancak tamamen karşılıksız bir şekilde
BES kapsamında tasarrufta bulunanlara aktarımıdır. BES kapsamında
yapılması öngörülen devlet katkısı tasarrufların belirli süre için
“vergi-
siz yatırım”
imkanı sağlayan hesaplarda belirli süre tutulması nedeniyle
“koşullu”
olmakla birlikte esasen katılımcılara bir fedakarlık yükleme-
diğinden
“karşılıksız”
bir aktarımdır. Katılımcıların devlet katkısından
yararlanması için öngörülen koşul belirli bir süre için varlıklarını BES
kapsamında nemalandırmak olmakla birlikte katılımcılar açısından
devlet katkısını elde etmek için katlanılan bir fedakarlık ya da karşılık
bulunmamaktadır. Bu niteliğinden dolayı da veraset ve intikal vergisi
kapsamına giren bu ivazsız intikalin vergilendirilmemesi için yapılma-
sı öngörülen düzenlemede bu aktarımın vergiden istisna edilmesine
ilişkin özel hüküm getirilmektedir. Bu çarpık durum içinde, BES kap-
samında yapılan tasarruflara devlet katkısı öngören ve vergi gelirle-
riyle finanse edileceği açık olan düzenleme
“kamu yararı”
noktasında
Anayasa’nın 2’nci maddesi bakımından eleştiriye açıktır.