

Avrupa Ceza Hukukunda Kovuşturmaların Aktarılması
118
GİRİŞ
Suç ve suçluluk olgusu, sanayi ve teknolojide dünyada meydana
gelen baş döndürücü gelişmelerden sonra, tüm dünyayı etkileyen bir
olgu haline gelmiş ve yasa uygulayıcıları ciddi sorunlarla karşı karşıya
bırakmıştır. Bu durum, adli alanda uluslararası işbirliğine duyulan ih-
tiyacın daha güçlü bir şekilde hissedilmesine neden olmuştur. Bu bağ-
lamda uluslararası toplum, işbirliğine zemin oluşturacak uluslararası
araçlar oluşturma yoluna gitmiştir.
Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi, bünyesinde üretilen
hukuki metinler yoluyla üye ülke hukuklarının birbirlerine yaklaştırıl-
masında önemli katkılarda bulunmuştur. Avrupa Konseyi bünyesin-
de, ceza alanında önemli çalışmalar yapılmış ve kaydadeğer aşamalar
katedilmiştir. İşte çalışmamızda inceleme konusu yapılan
“Ceza Kovuş-
turmalarının Aktarılması Konusunda Avrupa Sözleşmesi”
de bu çalışmala-
rın bir meyvesidir. Söz konusu Sözleşmeyle, Açıklayıcı Raporunda da
belirtildiği üzere, Avrupa’da ceza adaletini daha iyi gerçekleştirecek
bir devlette kovuşturmanın tamamlanmasını amaçlanmıştır.
Sözleşmeyi hazırlayanlarca Avrupa Konseyi üyesi devletlerin hu-
kuk düzenlerinin insan haklarına dayalı
“Avrupa Kamu Düzeni”
ne uy-
gun olduğu ve bunun ise devletlerin birbirlerine karşılıklı güveninin
tesisinde en önemli dayanak teşkil ettiği düşünce ve kabulünden hare-
ket edildiği anlaşılmaktadır.
Esasen Avrupa Konseyi bünyesinde yabancı ülkelerde alınan ka-
rarların tanınması ve infazına ilişkin karmaşık sorunlar incelenirken,
bu sorunlara yönelik tatmin edici bir çözümde, nihai kararın alınması
ve infazını önceleyen ceza kovuşturması aşamasının gözardı edileme-
yeceği bilinmekteydi. Buradan hareketle, nihai karar alınmadan önce,
birden fazla devlet arasında kovuşturma yetkisinin belirlenmesi ve ko-
vuşturmanın bir devletten diğerine aktarılmasının düzenlenmesi gibi
karmaşık sorunların halli yönündeki çabaların birleştirilmesi gereği
duyulmuştur.
Bu problemlerin karmaşıklığı, devletin ülkesel egemenliği ilkesi-
ne güçlü bir şekilde bağlı olan geleneksel ceza hukukunun niteliği ile
açıklanmaktadır. Ceza mahkemeleri neredeyse daima kendi ceza ka-
nunlarını uygularlar. Ayrıca, ceza hukuku dışındaki mevzuat ve yargı