Background Image
Previous Page  486 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 486 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (105)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları

485

III. İLGİLİ ULUSLAR ARASI BELGELER

A. Avrupa Konseyi Belgeleri

1) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi

51. Parlamenterler Meclisi 1967’de alınan 337 sayılı kararından bu

yana vicdani retten hak olarak bahsetmektedir. Sözü edilen karar-

da şu temel ilkeler yer almaktadır:

“1. Askerlik hizmeti yapmakla yükümlü ancak vicdani ya da dini, etik, ahlaki,

insani, felsefi ya da benzer gerekçelere dayanan güçlü kanaatleri nedeniyle

silahlı hizmet vermeyi reddeden kişiler bu hizmeti yapmaktan muaf tutulma

hakkına sahip olmalıdır.

2. Bu hak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi ile güven-

ce altına alınan, bir demokratik hukuk devletinde bireyin temel hakla-

rının mantıksal çıkarımı olarak kabul edilmelidir.”

52. Bu kararın esasına bakarak, Parlamenterler Meclisi 478 (1967) sayılı

kararında, Bakanlar Komitesi’ne üye ülkelerin ulusal mevzuatları-

nı söz konusu temel ilkelere mümkün olduğunca uydurmaları için

çağrı yaptı. Ardından 816 (1977) ve 1518 (2001) sayılı kararlarında

bu yaklaşımını tekrarlamış ve geliştirmiştir. 1518 (2001) sayılı ka-

rarda, Sözleşme’de tanınan vicdani ret hakkını “düşünce, vicdan

ve din özgürlüğü hakkının temel bir bileşimi” olarak ilan etmiştir.

Parlamenterler Meclisi bu kararında üye ülkelerin sadece beşinin bu

hakkı tanımadığını belirtmiş ve Bakanlar Komitesi’nden bu ülkeleri,

vicdani reddi bir hak olarak tanımak üzere davet etmesini istemiştir.

53.2006’da Parlamenterler Meclisi, silahlı kuvvetler mensuplarının

insan haklarına ilişkin 1742 (2006) sayılı kararı kabul etti. Parla-

menterler Meclisi bu kararında, üye ülkelerden vicdani retçi olarak

tanınma hakkını ve askerler için de vicdani retçi statüsünü talep

etme hakkını mevzuatlarına bir an önce almalarını istedi.

2) Bakanlar Komitesi

54. 1987 yılında, Bakanlar Komitesi R(87)8 sayılı kararı kabul etti. Bu

kararında üye ülkelere vicdani reddi hak olarak tanımalarını tavsi-

ye etti ve mevzuatları ile ulusal içtihatlarını hala aşağıda belirtilen

temel ilkeye uygun hale getirmemiş olan hükümetlere çağrıda bu-

lundu. Bu temel ilke şöyledir: