

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
490
tadır (Celniku/Yunanistan davası, başvuru no:21449/04, § 39, 5
Temmuz 2007). Bu kural, yargılamaların başlama tarihine bakıl-
maksızın geçerlidir, dikkat edilmesi gereken unsur, mahkeme ko-
nuyu ele aldığı anda esasa ilişkin daha önceki bir kararın varlığıdır.
67. Sözleşme organları; başvurucunun daha önce uluslararası diğer
bir soruşturma veya çözüm merciine başvurmuş olması olgusu-
nun tek başına Mahkeme’nin yetkisini ortadan kaldırmaya yeterli
olmadığını ve kontrol organının yapısının, takip ettiği usulün ve
kararlarının etkisinin Mahkeme’nin yetkisini kaldıran m. 35/2-b
hükmündeki gibi olup olmadığının araştırılması gerektiğini be-
lirtmişlerdir (Lukanov/Bulgaristan davası, başvuru no:21915/93,
12 Ocak 1995 Komisyon Kararı, Décisions et rapports (DR) 80-B, s.
108) ve Varnava ve diğerleri/Türkiye Davaları, başvuru numara-
ları: 16064-16066/90 ve 16068- 16073/90, 14 Nisan 1998 Komisyon
Kararı, DR 93-B, s.. 5) .
68. Mahkeme, Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun usulünü daha
önce incelemiş ve bu Çalışma Grubu’nun Sözleşme’nin m. 35/2-b
hükmü anlamında bir “bir soruşturma veya çözümmercii” olduğu
sonucuna varmış olduğunu hatırlatır (Peraldi (déc.),
op. cit.
).
Bu durumda geriye sadece Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklama-
lar Çalışma Grubu’na sunulan başvurunun, mevcut başvuruyla
“esasen aynı” olup olmadığı kalmıştır. Nitekim olgular, taraflar ve
şikâyetler aynı olduğunda, bir başvurunun “esasen aynı” olduğu
düşünülür.
69. Çalışma Grubu tarafından incelenen başvuru hususunda, Çalışma
Grubu “özgürlükten mahrum bırakılmanın, İnsan Hakları Evren-
sel Beyannamesi’nin 7, 13, 14, 18, 19, 20 ve 21.maddelerinde yer
alan hak ve özgürlüklerin ilgili kişi tarafından kullanılmasından
kaynaklanıp kaynaklanmadığı” meselesi konusunda karara var-
mak için atanmış olsa da, Mahkeme bu merciin esasen tutuklulu-
ğun keyfi yapısı üzerine eğildiğini tespit etmiştir.
Oysa başvurucu Mahkeme’ye ilk başvurusunda, vicdani reddin
hak olarak tanınmaması ve askerlik hizmetini yerine getirmeyi
reddetmesinin sonuçlarından şikâyet etmiştir. Dahası başvurucu
Sözleşme’nin 6.maddesine dayanarak, askeri mahkemeler önünde-