

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
486
“Mecburî askerlik hizmeti olduğu halde, vicdanî sebeplerle, silah kul-
lanmayı reddeden herkes, (…) hizmetten muaf tutulmalıdır. Bu kişi-
lerin bunun yerine alternatif bir hizmet görmesi mecburî kılınabilir;”
55. Bu kararın ilgili kısımları aşağıdaki gibi kaleme alınmıştır:
“B.Usul
2. Devletler, vicdanî retçi statüsü için yapılan başvuruların değerlendirilmesi
için uygun bir usul geliştirebilirler veya ilgili kişinin ret sebeplerini açıklayan
bir beyanını kabul edebilirler;
3. Bu Tavsiye Kararı’nda yer alan ilke ve hükümlerin etkin bir şekilde uygula-
nabilmesi için, askere alınacak kişilerin hakları konusunda önceden bilgilendi-
rilmeleri gerekir. Bu amaçla, devlet bu kişileri ya doğrudan bilgilendirmeli ya
da özel kuruluşların bu bilgiyi yaymalarına müsaade etmelidir;
4. Vicdanî retçi statüsü için başvurular, kural olarak başvurunun değerlen-
dirmesinin ilgili kişi askere alınmadan bitirilmiş olması şartının yerine gel-
mesini sağlayacak yollarla ve buna elverecek zaman sınırları dâhilinde yapıl-
malıdır;
5. Başvuruların değerlendirilmesinde adil bir sürecin işleyeceğine dair her
türlü teminat sağlanmalıdır;
6. Her başvuranın, ilk derece kararının temyizini talep etme hakkı olmalıdır;
7. Temyiz mercii, askerî idareden ayrı ve bağımsızlığını temin edecek şekilde
teşkilatlandırılmış olmalıdır;
8. Yapılacak düzenlemede, vicdanî ret şartlarının askerlik hizmetinin ifası sı-
rasında ya da acemi eğitimi sonrasındaki dönemde ortaya çıkması durumun-
da da vicdanî retçi statüsü için başvuruda bulunma ve bu statüyü kazanma
imkânına yer verilebilir;”
56. 2010 yılında Bakanlar Komitesi (2010)4 sayılı Tavsiye Kararı’nı ka-
bul etmiştir. Bu kararında Bakanlar Komitesi üye ülkelere; silahlı
kuvvetler mensuplarının düşünce, vicdan ve din özgürlüklerine
getirilen kısıtlamaların Sözleşme’nin m. 9/2 hükmünde yer alan
kriterlere uygun olmasını, askerlik görevini yapmaya çağrılanlara
vicdani retçi olarak tanınma hakkının verilmesini ve onlara alter-
natif bir kamu hizmetinin sunulmasını tavsiye etmiştir. Bu kararın
ilgili kısımları aşağıdaki gibi kaleme alınmıştır: