

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
494
öngörülmemiştir. Bu alandaki yaptırımların Askeri Ceza Kanunu’nun genel
olarak üstlerinin emirlerine itaatsizlik eden kişilere hükmettiği müeyyideler
olduğu anlaşılmaktadır. Bu hukuki çerçevenin, inançları nedeniyle zorunlu
askerlik görevine karşı çıkması ile ilgili durumları düzenlemek bakımından
yeterli olmadığı açıktır. Duruma uygulanan genel mevzuatın uygunsuzluğu
nedeniyle başvurucu sonu gelmeyen kovuşturma ve mahkûmiyetlere konu ol-
duğu gibi, bu durumun sürmesi tehlikesi altındadır.”
83. Mahkeme bu içtihadı mevcut davadan ayrı tutmanın haklı gö-
rülebilecek bir sebebinin olmadığını fark etmiştir. Gerçekten de,
psikolojik bir bozukluk teşhisinin ardından terhis edilmemiş ol-
saydı, Halil Savda’nın konusu olduğu bir dizi soruşturma ve ce-
zai mahkûmiyetin sonsuz şekilde uzama tehlikesi söz konusuydu.
(yukarıdaki paragraf 32, aynı anlam için bakınız,
Ibid.
, § 62).
84. Sonuç olarak Mahkeme olayları bir bütün olarak ele aldığında, baş-
vurucunun maruz kaldığı muamelelerin sürekliliğini ve ciddiyeti-
ni göz önüne alarak, bir ceza mahkûmiyetinde veya tutuklulukta
bulunan normal onur kırıcılık unsurunu aşan ciddi bir ıstırap ve
acıya neden olduğunu saptamaktadır. Bu sebepten ötürü Mahke-
me, söz konusu muamelelerin toplu olarak Sözleşme’nin 3. madde-
si anlamında onur kırıcı muamele olduğu kanaatindedir.
85. Yukarıda belirtilenler ışığında, Mahkeme, Sözleşme’nin 3. madde-
sinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
III. SÖZLEŞME’NİN 9. MADDESİNİN İLERİ SÜRÜLEN İHLALİ-
NE DAİR
86. Halil Savda vicdani retçi olma hakkının tanınmamasından şikâyet
etmiş ve vicdani retçi statüsünü hak olarak iddia ettiği için, konu-
su olduğu bir dizi kovuşturma ve mahkûmiyetin Sözleşme’nin 9.
maddesinin ihlalini beraberinde getirdiğini ileri sürmüştür.
Sözleşme’nin 9.maddesi şu şekilde kaleme alınmıştır:
“1. Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir; bu hak, din veya
inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya
kapalı ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini ve inancını
açıklama özgürlüğünü de içerir.