

TBB Dergisi 2013 (106)
Şura GENÇ / Seçil COŞKUN
235
rüklendiği için, benzer suçlar aracılığıyla kişi özgürlüğünün ve özellik-
le cinsel özgürlüğün ortadan kaldırılmış olacağı açıktır.
61
Genel ahlâk ve âdaba karşı suç kavramı doğrultusunda yukarıda
saydığımız ölçütler, “ensest ilişkiler” bağlamında geçerliliğini yitir-
mektedir. Her ne kadar ensest ilişki içerisinde bulunmak, toplumun ar
duygusunu zedelese de, bu ilişkide aleniyet aranmamaktadır. Yukarı-
da belirtilen şiddet içerme ve zor kullanma ölçütleri ensest ilişki açısın-
dan söz konusu olmayıp, bu ilişki rıza ile gerçekleşmektedir. Dolayı-
sıyla genel ahlâka ve adaba karşı işlenmiş olduğu kabul edilen suçlar
konusunda bazı ölçütler getirilmiş olsa da, bu ölçütler ensesti cinsel bir
suç olarak nitelendirme konusunda yeterli olmamaktadır.
Aile düzenine karşı işlenmiş olan suçların çoğu kez genel ahlâka
ya da âdaba da aykırı düştüğü yadsınamaz. Ancak, bir suçun aile dü-
zenine karşı işlenmiş sayılması için aile düzeni terimi içerisinde ko-
runmak istenen çıkarların neler olması gerekeceği konusu belirlenme-
lidir.
62
Toplumun temelini oluşturan “kutsal aile” kavramı, toplumca
oluşturulup benimsenen fedakâr anne, baba imajı ve saygıdeğer aile
bağlarının korunması gibi bir amaç ensesti aile düzenine karşı işlenmiş
suç olarak değerlendirmek için yeterli değildir.
Hukuk alanında, genel ahlâk, âdap ve aile düzenine karşı işlenen
suçlar düzenlenirken göz önünde bulundurulan ilk değerin, “kişinin
cinsel özgürlüğü” olduğu genellemesine gidilebilir. Ancak ensestin ya-
saklanmasında korunmak istenilen değerin niteliği sorunu biraz daha
karmaşık görünmektedir. Çünkü bu kavramlar, aynı zamanda kişinin
dokunulmaz sayılması gereken cinsel özgürlüğünü sınırlamaktadır.
63
Ensest ilişkinin yalnızca düşüncesi bile insanlarda diğer hiçbir tabu-
nun yaratamayacağı duygular, daha doğrusu bir iticilik uyandırmak-
tadır. Bunun sonucu olarak da ensest, tüm gerçekliğiyle yaşanmakta
ancak “kutsal aile” mitini yıkmamak için toplumsal bir konsensüs için-
de görmezden gelinmektedir.
64
61
CAN, s. 477-479.
62
CAN, s. 476.
63
CAN, s. 484.
64
IŞIKTAŞ, Yasemin,
“Ensest ve Hukuka Yansıması”
, İBD, C. 66, S. 4-5-6, İstanbul 1992,
s.1.