Background Image
Previous Page  272 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 272 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Ayşen SEYMEN ÇAKAR

271

maddelerinde de adalet kavramına veya “adil” kelimesine yer vermiş-

tir. Örneğin, hak arama hürriyeti balıklı 36. maddenin ilk fıkrasında,

adil yargılanma hakkına; ücrette adalet sağlanması başlıklı 55. madde-

sinde adaletli ücret kavramına yer verilmiştir. Anayasanın 67. madde-

sinin 1995 yılında 4121 sayılı kanunla değişik 6. fıkrasında ise “seçim

kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıra-

cak biçimde düzenlenir” ifadesi yer almaktadır. Anayasanın, “vergi

ödevi” başlıklı 73. maddesinde “vergi yükünün adaletli ve dengeli

dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” denmiştir. Anayasa-

nın, milletvekili andını düzenleyen 81. maddesinde, milletvekili and

metninin içinde de adalet kavramı geçmektedir. Bu and metni içinde,

“adalet anlayışı içinde, insan haklarından ve temel hürriyetlerden ya-

rarlanma” ifadesi yer almıştır. Yine anayasamızın 103. maddesinde yer

alan Cumhurbaşkanının andında da adalet kelimesi geçmektedir.

Ayrıca adalet kavramı, bizzat hukuk hizmetlerinden sorumlu ba-

kanlığa isimolarak verilmiştir. Yine yargılama sistemi içinde, içerisinde

hukuk ve ceza mahkemelerinin bulunduğu yargı koluna da adli yargı

adı verilmiştir. Bu maddelerden de anlaşılacağı üzere anayasamız da

adalet kavramını, farklı anlamlara gelebilen bir üst kavram olarak kul-

lanmış ve kavramın içini doldurmamıştır. Adalet bazen, eşitlik; bazen

oranlılık, hatta bazen bizzat hukuk yerine geçmek üzere kullanılmıştır.

Örneğin “adli yargı” kavramındaki “adli” kelimesi, hukuk anlamında

kullanılmıştır. Yoksa aksi kanıt yöntemiyle düşünecek olursak, eğer

bu yargı kolu adli, adaletli ise; ya da bu yargı kolunun adli olduğu

belirtilmiş ise, diğerleri adli değil midir, yada adaletli değil midir gibi

sorular türetebilmek mümkün olabilirdi.

Anayasamız, adalet sözcüğünü, ağırlıklı olarak, temel hak ve öz-

gürlükler ile birlikte kullanmış ve temel hak ve özgürlüklerden adalet

anlayışı içinde yararlanmayı uygun görmüştür. Peki temel hak ve öz-

gürlüklerden, adalet anlayışı içinde nasıl yararlanılacaktır. Temel hak

ve özgürlüklerin sınırı adalet midir? Kanaatimce bu soruya olumsuz

cevap vermek gerekecektir. Çünkü, eğer temel hak ve özgürlüklerin

sınırı adalet ise, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması mad-

Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı için-

de, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen te-

mel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.