

Ceza Hukukunda Çocuğun Rıza Açıklama Ehliyeti
278
Genel olarak rıza herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Ancak
Kanun’ un bazı özel hükümlerinde, örneğin insan üzerinde deney
suçu söz konusu olduğunda
1
, rızanın özel şekil şartına bağlanmış ge-
nel bir hukuka uygunluk nedeni olarak tezahür ettiğini gözlemlemek
mümkündür.
TCK’ nun 6/1-b maddesi gereği çocuk deyiminden; henüz onsekiz
yaşını doldurmamış kişi anlaşılmaktadır.
Çocuklar, hem fiziki ve psikolojik yapıları, hem de hukuki statüle-
ri gereği yetişkinlerden ayrılmakta, bu nedenle de rızaya ehliyet bakı-
mından ayrıca değerlendirilmeleri gerekmektedir.
Özellikle TCK’ nun ikinci kitabının ikinci kısmında yer alan kişi-
lere karşı suçlar bakımından çocuğun fiile rızası önem taşımaktadır.
2.
Rızaya Ehliyet
Kendi vücudu üzerinde müdahalede bulunulmasına razı olan
kimsenin bu rızayı açıklamaya ehil olması gerekmektedir.
Rıza konusunda kişinin o somut olayda anlama ve isteme yete-
neğinin (temyiz gücünün) olup olmadığına bakılır. Yapılacak işleme
ilişkin anlama ve isteme yeteneğini ortadan kaldıracak derecede akıl
hastalığı, yaş küçüklüğü, sağırlık-dilsizlik veya bilinç kaybı gibi arızi
nedenlerin mevcudiyeti halinde temyiz gücü yoktur
2
. Bu duruma ceza
hukukunda isnat yeteneğinin yokluğu denmektedir. Ancak biz çalış-
mada, isnat yeteneği ceza hukukunda fail açısından kabul edilmiş bir
kurum olduğu içindir ki özel hukukta kullanılan “temyiz gücü” tabi-
rini karşılar şekilde “anlama ve isteme yeteneği” ifadesini kullanma-
yı tercih ettik. Zira kendisine karşı gerçekleştirilen fiile rıza gösteren
kimse fail değil, mağdur konumundadır. Dolayısıyla fiili işlediği es-
nada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların TCK’ nun 31. maddesi
gereği fail olarak isnat yetenekleri yok kabul edildiği için cezai sorum-
1
Çocuk üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirme-
mesi için; deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak
açıklanan rızanın yazılı olması, herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması ve
rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının veya
vasisinin yazılı muvafakatinin de alınması gerekir (Bkz., TCK, md. 90).
2
Boran, B.: “Aydınlatılmış Rıza”,
Sağlık Hukuku Kurultayı (1-3 Kasım 2007 Ankara),
Ankara 2008, s. 86.