

TBB Dergisi 2013 (106)
Ezgi Aygün EŞİTLİ
281
bir kimsenin verdiği rıza, yaralama basit tıbbi müdahaleyle giderilebi-
lir ölçüde olsa dahi geçerli bir rıza kabul edilemez.
Çocuğu beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişi
kapsamında değerlendirmek, dolayısıyla da şikâyetini aramaksızın
basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir yaralama suçunu soruşturmak ve
kovuşturmak mümkündür. Ancak bu yönde bir kabul özellikle çocu-
ğun çocuğu, örneğin sınıf arkadaşlarından birinin diğerinin parmağı-
nı, rızası dâhilinde kan kardeşi olmak adına hafifçe kanatması halinde,
içinden çıkılması zor sonuçlara götürebilir. Zira beden ve ruh bakımın-
dan eşit konumda olan iki kimse söz konusu olduğunda, diğerinin be-
den ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğunu
söylemek ve suçu şikâyete tabi olmaktan çıkarmak yerinde değildir.
Dolayısıyla her somut olayda; soruşturma aşamasında cumhuriyet
savcısı, kovuşturma aşamasında hâkim, mağdur çocuğun kendisini
savunamayacak durumda olup olmadığını ayrıca değerlendirmelidir.
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı mağdurun kendisini sa-
vunamayacak durumda olduğunu tespit etmişse çocuğun şikâyetçi ol-
mamasına değer tanımamalı ve bu evrenin sonunda diğer unsurların
da mevcut olması halinde kamu davasını açmalıdır. Aksi durumda,
yani çocuğun kendisini savunabilecek olması halinde ise şikâyet söz
konusu olmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar vermelidir.
Kovuşturma esnasında çocuğun kendisini savunabilecek durumda ol-
duğunun tespit edilmesi halinde çocuk fiile rıza göstermişse, geçerli
rıza bir hukuka uygunluk nedeni olarak suçu ortadan kaldırdığından
5271 sayılı CMK’nun 223/2-d
9
ve 223/9.
10
maddeleri gereği hâkim der-
hal beraat kararı vermelidir.
TCK’nun 89/5. maddesi uyarınca; taksirle yaralama suçunun
soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Dolayısıyla bu
hallerde çocuğun rızasını da geçerli kabul etmek gerekecektir. Ancak,
TCK’nun 89/2, 3, 4. fıkralarında ifade olunan taksirle nitelikli yarala-
ma hallerinin bilinçli taksirle işlenmesi durumunda şikâyet aranma-
maktadır.
9
“Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygun-
luk nedeninin bulunması halinde beraat kararı verilir”.
10
“Derhâl beraat kararı verilebilecek hâllerde durma, düşme veya ceza verilmesine
yer olmadığı kararı verilemez”.