Background Image
Previous Page  286 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 286 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Ezgi Aygün EŞİTLİ

285

MK’ nun 16. maddesinde belirtildiği gibi temyiz gücüne, yani muvafa-

kat verme yeteneğine sahip olabileceğini belirtmektedir.

Biz, uluslararası insan hakları sözleşmelerinin Kanunlara nazaran

üst norm olduğu, hatta Anayasa’ nın değiştirilemez 2. maddesinde ifa-

de olunan ‘insan haklarına saygılı’ ifadesi normun normatif unsuruna

dâhil olduğundan, bu ifadenin anlam ve kapsamının ancak Türkiye’

nin tarafı olduğu insan hakları sözleşmeleriyle açıklanabileceği, bu ne-

denle de söz konusu sözleşmelerin Anayasa hükmünde kabul edilmesi

gerektiği kanısındayız. Ancak her ne kadar Anayasa’ nın 90. maddesi;

“usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin

milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler

içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaş-

ma hükümleri esas alınır, bu sözleşmeler hakkında Anayasaya aykı-

rılık iddiasında bulunulamaz

15

” demekle söz konusu Sözleşmelerin

normlar hiyerarşisinde kanunların üstünde yer aldığını belirtilmekte

ise de aynı maddede bu sözleşmelerin kanun hükmünde olduğu da

ifade edilmektedir. Bir şey aynı anda hem kanun hükmünde hem de

kanunların üstünde olamaz. 90. maddede varolan bu çelişki, Anayasa’

nın değiştirilemez 2. maddesiyle uyumlu olacak bir şekilde yeniden

düzenlenmelidir.

Ancak söz konusu tartışmalara girmeksizin bu hukuki sorunu

çözmek mümkündür. Zira Biyotıp Sözleşmesi Kanun hükmünde ka-

bul edilse dahi, Sözleşme’ nin uygun bulunduğuna dair Kanun, 1219

sayılı Kanun’ a nazaran sonraki tarihli özel kanun niteliği taşıdığından

öncelikle uygulanmalı, 1219 sayılı Kanun’ un ilgili hükmü bu sözleşme

ve eki Protokol’ e aykırı olmayacak şekilde yorumlanmalıdır.

Dolayısıyla kural olarak temyiz gücüne sahip küçüğün de rızası

alınmalı, hatta küçüğün rızasına tek başına değer tanınmalı, küçük

temyiz gücüne sahip değilse, bu kez veli/vasisinin rızasıyla tıbbi mü-

dahalede bulunulmalıdır.

15

Öğretide bir görüş, uluslararası sözleşmelerin, ancak kişi hak ve hürriyetlerinin

kullanımını ve korunmasını genişlettiğinde öncelikle uygulanması gerektiği, aksi

halde Kanunlara uygulanma üstünlüğü tanınmasının yerinde olacağı yönündedir

(Bkz., Şen, E.: “İnsan Üzerinde Bilimsel Deney ve Deneme Suçları”,

Tıp Ceza Hu-

kukunun Güncel Sorunları (V. Türk Alman Tıp Hukuku Sempozyumu/28 Şubat-01 Mart

2008 Ankara)

, Ankara 2008, s. 627).