Background Image
Previous Page  342 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 342 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

İsmet MAZLUM

341

davacı, dava sırasında alacağının geri kalan kısmını talep etmek isterse

bunu ancak ıslah ya da karşı tarafın açık rızası ile yapabilecektir. Yine

ıslah yoluyla talep sonucunu arttıran kısmi davanın davacısı dava tari-

hinden değil ancak ıslah tarihinden itibaren faiz talep edebilir

95

.

Kısmi dava ve değişiklik davası için buraya kadar yapılan değer-

lendirmeler ışığında değişiklik davasının kısmi davaya karşı durumu

tespit edilebilir. Bu bağlamda:

İlk olarak değişiklik davası sayesinde hükmün kesinleşmesinden

sonra değişen koşullara uygun olarak yeniden gözden geçirilmesi ve

yeni koşullara göre yeni bir hüküm verilmesi sağlanır

96

. Yani değişik-

lik davasının açılması halinde kesin bir hükmün varlığından söz edi-

lebildiği halde, kısmi davanın açılmasında kesin bir hükmün varlığın-

dan söz edilemez. Kısmi davanın açılabilmesi için gerekli unsur olarak

ancak talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız veya

açıkça belirli olmaması koşulu aranır. Aksi halde kesin hükmün varlığı

kısmi dava için, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-i hükmü

uyarınca aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olma-

sı şeklinde belirtilen dava şartına aykırılık oluşturacaktır.

İkinci olarak değişiklik davasında zararın kapsamının tam olarak

belirlenemiyor olması hükmün kesinleşmesinden sonra da varlığını

sürdürecektir. Kısmi davada ise ilk açılan dava pilot dava olacak ve

kısmi davada verilen hüküm açılacak ek davada kesin delil olacaktır

97

.

Üçüncü ve son olarak da kanunda açıkça belirlenen hallerde deği-

şiklik davası açılabildiği halde kısmi davanın açılabilmesi için kanun-

da belirtilen koşulların varlığı yeterli olur.

SONUÇ

Tazminat davasında önemli noktalardan biri zararın miktarının

belirlenebilmesidir. Çünkü zarar tazminatın üst sınırını oluşturmak-

tadır. Ancak burada kastedilen tazminatın zarara eşit olması değildir.

Zarar ancak tazminatın üst sınırının belirlenmesinde yol gösterici ko-

numdadır.

95

Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 412.

96

Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 375.

97

Kuru/ Arslan/ Yılmaz, s. 279.