

Tazminat Hükmünün Değiştirilmesi Amacıyla Açılan Davanın Yargılama Hukukundaki Yeri
338
Bu bağlamda belirsiz alacak davasının en önemli amaçlarından
biri talep sonucunu tam olarak belirleyemeyen davacının yüksek yar-
gılama giderlerine mahkum edilmesini önlemektir
86
. Bununla birlikte
belirsiz alacak davası ile davacı yanlış ya da düşük talepte bulunma
riskinden de kurtulmuş olur. Belirsiz alacak davası davacının gereksiz
masraf yapmasına ikinci bir dava açmasına ve çelişik hüküm verilme-
sine de engel olmaktadır. Bu anlamda usul ekonomisine de katkı sağ-
lamış olacaktır
87
.
Belirsiz alacak davası Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
107/1’inci maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre, da-
vanın açıldığı tarihte alacağın miktarının ya da değerinin tam olarak
belirlenmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız
olduğu hallerde davacının hukuki ilişki ile asgari bir miktar veya de-
ğer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul edilmiştir. Buna
göre davacının bu tür bir dava açabilmesi için dava açacağı miktarı ya
da değeri tam ve kesin olarak belirlemesi gerçekten mümkün olmama-
lı ya da alacağın objektif olarak imkanız olması gereklidir. Alacağın
miktar ya da değeri davanın başında biliniyor veya tespit edilebiliyor-
sa bu yola başvurulmaz
88
.
Buna göre belirsiz alacak davasının açılabilmesi için gerekli olan
ilk koşul davacının dilekçesinde talep sonucunu belirleyemediği veya
belirlemesinin imkansız olduğu bir durumun varlığıdır. Pekcanıtez/
Atalay/Özekes’e göre, talep sonucunun imkansız olması davacının
talep sonucunu hiçbir şekilde belirleyemediği hallerden biri olarak
gösterilebilir. Örneğin, zarar gören kişinin zararın sonuçlarının dava
açtığı sırada tam olarak belirlemesinin mümkün olmadığı hallerde bu
dava açılabilecektir. Yazara göre, diğer bir imkansızlık hali olarak hu-
kuki bir durumun varlığı hali gösterilmiştir. Bu durumda davacının
talep sonucunu belirleyebilmesi için gereken bilgilerin üçüncü kişi ya
da davalıda olması gösterilmiştir. Örneğin hastaneden gördüğü teda-
viden sonra zarar gören kişinin, davalının kusurunu bilmesi gerekir
ki bu konuda talep edebileceği tazminat miktarının belirlemesi müm-
kün olabilsin. Belirsiz alacak davası açılabilmesi için gerekli olan ikinci
86
Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 373.
87
Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 374.
88
Karslı, s. 345; Kuru/ Arslan/ Yılmaz, s. 269; Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 376.