

Yargıtay Kararları
432
olarak da sanık O.K.’ın eyleminin nitelendirilmesi noktalarında top-
lanmakta ise de, yerel mahkeme direnme hükmünün yeni hüküm olup
olmadığı hususu Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön
sorun olarak değerlendirilmelidir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Yerel mahkemece bozma kararından sonra yapılan yargılama
sonucunda, sanık O.T.’ın üzerine yüklenen yağma eyleminin sabit
olmadığına ilişkin direnme gerekçesinde,
“Dosya kapsamında birleştir-
me kararı verilen, mahkememizin 2007/132 esas sayılı dosyası kapsamında
Gökçeada Sulh Ceza Mahkemesinin 15.01.2007 gün ve 2007/2 sayılı sanık
O.K. hakkındaki sorgu tutanağında, tanık olarak dinlenen Olcay . beyanında,
sanık Oğuz’un, tuvalette mağdurun parasını aldığı sırada tuvaletin önün-
de beklediğini belirtmiş, tutanak da yer aldığı şekilde ‘ancak beni de döver
diye korkumdan engel olamadım, daha sonra ben onlardan ayrıldım’ demiştir.
Aynı gün, Gökçeada Sulh Ceza Mahkemesinin 15.01.2007 gün ve 2007/3 sa-
yılı, sanık Olcay . hakkındaki sorgu tutanağında ise, gözle görülür bir şekilde
2007/2 sayılı sorgu tutanağındaki tanık beyanı kopyalanarak bu tutanağa ya-
pıştırılmıştır. Ancak, yine 2007/3 sayılı sorgu tutanağında açıkça görüldüğü
gibi ‘ancak beni de döver diye korkumdan engel olamadım, daha sonra ben
onlardan ayrıldım’ şeklindeki cümlenin üstü çizilerek paraf edilmiştir. Sanık
Olcay, tüm aşamalarda sanık Oğuz’dan korkusunu ifade etmeye çalışmıştır.
Olayın meydana geldiği, Gökçeada İlçe merkezi nüfusu 5500 olup, kü-
çük bir yerleşim yeri olması dolayısıyla ilçe sakinleri birbirini tanımaktadır.
Dosya kapsamından, sanık Oğuz’un suç işlemeye eğilimli, çevresinde korku
duyulan bir şahıs olarak tanındığı anlaşılmaktadır. Sanık Oğuz’un olaydan
kısa bir süre önce yine bir öğrenciye yönelik olarak (mahkememizin 2008/313-
426 sayılı kararıyla) kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm giydiği
çevresinde de bilinmektedir. Nitekim,10.04.2007 tarihli 1 nolu duruşmaya
katılan sanık Oğuz’un babası da onu çevresine zarar veren birisi olarak ta-
nımlamıştır. Oluşa ilişkin yukarıdaki gerekçede de belirtildiği gibi, mağdurun
arkadaşları olan tanıklar Nizamettin, Semih, Serdar ve Arkın, sanık Oğuz’u
tanımaları nedeniyle olay yerinden kaçmışlardır.
Mahkememizce duruşmalardaki gözlemler sonucunda, sanık Oğuz’un,
diğer sanık Olcay’dan bir yaş küçük olmasına rağmen fiziksel nitelikleri bakı-
mından oldukça iri yapılı ve boylu olduğu, sanık Olcay’ın ise bedensel nitelik-
leri bakımından kısa boylu ve sanık Oğuz’un yanında adeta çocuk gibi kaldığı