Background Image
Previous Page  364 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 364 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (107)

Hacı KARA

363

birlikte kusuru olmaksızın başkalarına zarar verenlerin de, tarafların

ekonomik durumları göz önünde tutulduğunda, hakkaniyet gerektiri-

yorsa sorumlu tutulmaları zorunlu görülmüştür.

7) Tehlike Sorumluluğu Ve Denkleştirme

Borçlar Kanunumuzun kaynağını oluşturan İsviçre hukukunda,

tehlike sorumluluğunun öngörüldüğü birçok özel kanun bulundu-

ğu hâlde, hukukumuzda bu konuya ilişkin yeterli sayılabilecek yasal

düzenlemelerin olmaması karşısında, yTBK 71. maddede tehlike so-

rumluluğunun genel ilkesi ve koşulları düzenlenmiştir. eBK’da, genel

hükümler arasında böyle bir düzenleme yapılmamış olmakla birlikte,

yTBK’da, kusursuz sorumluluk hâlleri ile ilgili sistematik bütünlüğün

sağlanması ve özel kanunî düzenleme yapılması beklenmeksizin, ge-

rektiğinde mahkeme kararlarıyla, tehlike sorumluluğunun kabulünün

mümkün kılınması amaçlanmıştır.

8) Zamanaşımı

eBK’nın 60 ıncı maddesinde, on yıllık uzun zamanaşımı süresi için

kullanılan “zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren” şeklindeki

ibarenin, haksız fiilin “zarar” unsuru gerçekleşmedikçe, fiilin işlendiği

tarihten itibaren kaç yıl geçerse geçsin, haksız fiil nedeniyle tazminat

isteminin zamanaşımına uğramayacağı şeklinde yorumlanmasını ön-

lemek amacıyla, bu ibare yTBK’nın 72’inci maddesinde, “her hâlde,

fiilin işlendiği tarihten başlayarak” şeklinde değiştirilmiş ve zaman

aşımı 2-10 yıl olarak belirlenmiştir. Ayrıca, bu değişiklik göz önünde

tutularak eBK’da on yıl olan en uzun zamanaşımı süresi de, bir yapının

ayıplı olmasından sorumluluğu düzenleyen m. 244 ve ayıplı eserde za-

manaşımını düzenleyen m. 478 bakımından yirmi yıla çıkarılmıştır

5

.

9) Rücu İsteminde Zamanaşımı

eBK’da yer verilmeyen, yeni bir hükümdür. Bu hüküm ile tazminat

yükümlüsünün zarar görenin uğradığı zararı tamamen ödedikten son-

ra diğer sorumlulara rücu hakkının tâbi olduğu zamanaşımı süresine

5

Haksız fiil zamanaşımı süreleri olarak Alman Medenî Kanununun (BGB) 852 nci

maddesinde on ve otuz yıllık süreler öngörülmüştür.