Background Image
Previous Page  337 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 337 / 417 Next Page
Page Background

İbralaşmayı Yoksayan Etik İlişki/Yozlaşan Gerekçe

336

yapılmayan gerekçe bildirimi, tebligat kusurlarından neşet eden eri-

şimsizlik, gerekçenin geç tebliği, karara ekonomik ve mali sebeplerle

erişememe, gerekçeli kararda kanun yolunun etkinliğinin önlenmesi,

dil ve anlam bilgisine aykırılık, hükme yasal olmayan yöntemlerle do-

kunma, toplu mahkemelerde muhalefet bağlamlı kusurlar sistemi et-

kileyen gerekçesizlik modelleridir.

Bu denli çeşidi barındıran bir sistemin, savunma hakkı ile kanun

yolunun etkin ve verimli olarak kullanılmasına olanak tanıdığı, yar-

gı otoritelerinin nesnel ve öznel yansızlığını temin ettiği, takdir, kötü

niyet ve rasyonelliğin sınanmasına fırsat verdiği, meşru beklentileri

yanıtladığı, doğal adalet ve hakkaniyete uygun eyleme ödevini yerine

getirdiği, kamuoyunun demokratik yargı sürecine gönlünce ve doya-

sıya katıldığı, hukuki güven ihtiyacının karşılandığı, kesin hükmün

sınırlarını lokal ve likit hale getirdiği söylenemez.

VIII-Sapmalar ile etki ve sonuçları:

Hukukun eşit ve tarafsız uygulanmasına olanak tanıması, birey,

toplum ve kamuyla sağladığı ibralaşma, bireyin malına, özgürlüğüne,

yaşamına hükmetmesi gerekçeyi var eden, ayakta tutan sair edenlerdir.

Gerekçenin etik bir değer, etik ilişkiyi yöneten değerlerle ilişkisi ve

bu ilişkinin yarattığı kirlilik defo ve kırılmalar, temellendirmeyi birey-

sel olmaktan çıkararak, toplum ve kamuyu ilgilendiren olana dönüş-

türmektedir.

Gerekçenin, erişim hakkı gibi insanın olanaklarını artırmaya dö-

nük çehresi, çabalayan özü, buraya yönelen kalkışmanın evvela kür-

süye yönelik kuşkuyu pekiştirir, kürsü ile yurttaş arasındaki güveni

örseler. Hukukun herkese objektif, eşit ve adil uygulanmasına ilişkin

değerler, efektif hale gelen gerekçe defolarla tahrip edilerek, değerle-

rin zayıflaması ve aşınmasıyla beliren istisna hukukunun sisteme nü-

fuz etmesi kolaylaşır.

Yargıya güven, yurttaş ve toplumu ikna eden ve inandıran gerek-

çelerle mümkün olur. Güven ve güvenceden ödün vermek olanaksız-

dır. Sudan, sıradan, aç bırakan, göze ve öze hitap etmeyen gerekçelerin

toplum ve bireyi sürükleyeceği nihai nokta kaostur. Bu toplumsal cin-

netle eşdeğer ve özdeş bir tutumdur.