

Sehven mi, Kasten mi ?: Kanun Koyucu ya Açıkça Anayasaya Aykırı ...
72
Giriş
Bilindiği üzere, Anayasanın
“Mülkiyet hakkı”
kenar başlıklı 35 inci
maddesi ile
“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak
kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılma-
sı toplum yararına aykırı olamaz.”
hükmü getirilmiş ve böylece mülkiyet
hakkının kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmiş-
tir.
1
Diğer taraftan, Anayasanın
“Kamulaştırma”
kenar başlıklı 46 ncı
maddesinde, mülkiyet hakkının özel bir sınırlandırma şekli olarak ka-
mulaştırma düzenleme konusu yapılmıştır. Söz konusu düzenlemede
“
Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek
karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malla-
rın tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamu-
laştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.”
hükmüne
yer verilmiş ve böylece kamu yararının
2
gerektirdiği hallerde Devletin
ve kamu tüzelkişilerinin, özel mülkiyete malikin rızası olmaksızın son
verebilmesi anlamında kamulaştırma yapabilmesi istisnaî ve hukukî
1
Görüldüğü gibi, Anayasanın kişilere sağladığı temel hakların en önemlilerinden
birisi de mülkiyet hakkıdır. Bu hakkın sınırlanması ancak kamu yararının
gerektirdiği hallerde ve istisnai durumlarda söz konusu olabilir ki yineAnayasanın
46 ncı maddesi, bazı şartların gerçekleşmesi halinde kamu yararı amacıyla ve ger-
çek karşılıkları peşin ödenmek koşuluyla kişilerin taşınmaz mallarının kamulaş-
tırılmasını bir müessese olarak kabul etmiştir. Değinilen hükümlerin gerekçele-
rinde de mülkiyet hakkının anayasal bir müessese olarak güvence altına alındığı
mülkiyetin bu şekildeki himayesinin Anayasada kabul edilen siyasal sistemle kar-
şılaştırılınca bir ölçüde ekonomik sistem tercihi bakımından da bir gösterge teşkil
ettiği, özel mülkiyetin yok edilmesinin önlendiği, kamu yararının bulunduğu hal-
lerde kamulaştırma olanağı sağlandığı belirtilmektedir. Anayasa koyucu, hukuk
devletinin bir gereği olarak kamu yararıyla kişi haklarını bağdaştırmaya çalışmış,
hukuka uygun olarak kazanılmış hakları korumayı öngörmüştür. Demokratik hu-
kuk devletinde, hangi amaçla olursa olsun, sınırlamalar belli bir özgürlüğün kul-
lanılmasını bütünüyle ortadan kaldıracak düzeyde olamaz ve amaçla sınırlama
arasında adil bir orantı mutlaka bulunur. Bir sınırlama ölçütü olan kamu yararı
kavramı, her ne kadar, soyut bir kavram ise de, mülkiyet hakkına getirilecek sı-
nırlama, cezalandırma sonucunu doğuruyor ve devlete olan güveni sarsıyorsa o
sınırlamanın kamu yararına olduğundan söz edilemez.
2
Kamu yararı konusunda bkz. Tekin Akıllıoğlu, “Kamu Yararı Kavramı Üzerine
Düşünceler”,
Amme İdaresi Dergisi,
C:24, S:2, 1991, s.3-15; Osman Saraç, “Kamu Ya-
rarı Kavramı”,
Maliye Dergisi
, Sayı: 139, Ocak- Nisan 2002, s.16-26; Turan Yıldırım,
“Kamu Yararı ve Disiplin Cezalarının Affı”,
Anayasa Yargısı Dergisi,
Cilt:18, 2001,
s.438-450.