Background Image
Previous Page  92 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 92 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (108)

Şamil DEMİR

91

818 sayılı BK’da kefalet tarihinin el yazısıyla yazılması bir geçerli-

lik şartı olarak düzenlenmemişti. Fakat TBK m. 583/1 kefalet tarihinin

el kefilin el yazısıyla yazılmasını bir geçerlilik şartı olarak düzenlemiş-

tir. Kefalet tarihinin yazılması, süreli kefalette (TBK m. 600) kefaletin

sona erme tarihinin belirlenmesinde, kefilin kefalet tarihinde evli olup

olmadığının dolayısıyla eşin rızasının gerekip gerekmediğinin tespi-

tinde ve TBK m. 589 uyarınca kefil, borçlunun sadece kefalet sözleş-

mesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumlu olduğundan,

hangi borçlardan sorumlu olacağının tespitinde önem arz eder

10

.

Kefil, adi kefalet sözleşmesinde ikincil olan durumunu, asıl borç-

luyla denk hale getirecek olan müteselsil kefaletle ilgili ibareyi el ya-

zısıyla yazmak zorunda tutularak, sözleşme kapsamında durumunu

ağırlaştıran unsurlardan kesin olarak haberdar olması amaçlanmıştır.

Müteselsil kefalete ilişkin sözleşmede kefil, bu sıfatla veya bu anlama

gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kendi el yazı-

sıyla yazmamışsa kefalet adi kefalet olarak hüküm ifade eder

11

.

Kanun koyucunun TBK m. 583’te sayılan unsurların el yazısıyla

yazılmasını geçerlilik şekli olarak benimsemesi, açığa (beyaza) imza-

nın yarattığı mağduriyeti ortadan kaldırmaya yönelik olması nedeniy-

le önem arz eder. Düzenlemenin bir sonucu olarak bir kişi okuma yaz-

ma bilmiyorsa ya da el yazısıyla imza atamıyorsa kefil olamayacaktır

12

.

Kefil, kefalet sözleşmesi imzalamak üzere başkasına yetki verebi-

lir. Ya da kefil vaadinde bulunabilir. Kefilin kendi adına kefil olma ko-

nusunda özel yetki vermesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil

olma vaadinde bulunulması da kefaletle aynı şekil şartlarına tabidir.

Taraflar, kanunda yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun

belirli bir miktarıyla sınırlamayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşme-

sinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler,

kefalet için öngörülen şekil şartlarına uyulmadıkça hüküm doğurmaz

(TBK m. 583/2 ve 3).

Türk hukukunda baskın görüş, şekle aykırılığın yaptırımının kesin

hükümsüzlük olduğudur. Kesin hükümsüzlüğün ortaya çıkabilmesi

10

Yavuz, s. 803; Akipek, Sempozyum Kaydı (01:41:07); Baş, s. 132.

11

Zevkliler/Gökyayla, s. 666; Özen, s. 217-219; Gümüş, s. 315; Baş, s. 134.

12

Özen, s. 219-226; Yılmaz, s. 86; Baş, s. 136.