Background Image
Previous Page  124 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 124 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Sadullah ÖZEL

123

Gayrimenkul değerleme uzmanı bulunmayan yerleşim yerlerin-

de, değerleme faaliyeti SPK lisansı olmayan mühendisler marifetiyle

yürütülmektedir. Kaldı ki, aşağıda da izah edileceği üzere gayrimen-

kul değerleme uzmanlarının uygulaması gereken uluslararası kabul

görmüş ölçütler ve ilkeler yerine, Kamulaştırma Kanunu’nun 11inci

maddesindeki hükümler ve Yargıtay’ın geliştirdiği ölçütler arasında

ciddi farklılıklar bulunmaktadır. SPK lisanslı değerleme uzmanının

uyum sorunu nedeniyle değerlendirmede zorluklarla karşılaşması

muhtemeldir. Değerleme konusunda mevzuatın entegrasyonu sağla-

nabilmiş değildir.

2. Kamulaştırma Kanunu’nun Değerleme İlkelerinin

Değerlendirilmesi

UDSK standartları ve ilkeleri ile 2942 sayılı Kamulaştırma

Kanunu’nun 11inci maddesindeki değerleme ilkeleri arasında derin

farklılıklar bulunmaktadır. Kamulaştırma bedelinin lisanslı değerleme

uzmanı tarafından belirlenmesi halinde dahi, uzmanın uygulayacağı

mevzuatın sınırları nedeniyle “pazar değeri”nin tespiti güçleşecektir.

Herşeyden önce 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değerlemeye

ilişkin direktifleri Uluslararası değerleme standartlarına aykırılık ta-

şımaktadır. Bu sorunun mevzuatta yapılacak olan düzenlemeyle aşıl-

ması gerekmektedir. Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesinde

yer alan değerleme ölçütlerinden bazılarının UDSK standartları ve il-

keleri çerçevesinde değerlendirilmesi yararlı olacaktır.

Kamulaştırılan arazinin “olduğu gibi kullanılması halinde elde

edilecek” net gelirinin tespitine yönelik sınırlama, Kamulaştırma

Kanunu’nun 11 inci maddesinde yer almakta ve arazi maliklerinin

gerçek karşılık hakkına ulaşmasını engelleyen bir nitelik taşımaktadır.

Bu ölçüt, gerçek karşılık ilkesi açısından en önemli yasal sınırlamalar-

dan biridir. Bu esas uyarınca, kamulaştırılan arazinin değeri, arazinin

kamulaştırma tarihinde mevcut kullanım biçimine göre tespit edile-

cektir. Yargıtay, “arazinin olduğu gibi kullanılması halinde getirece-

ği net geliri” ölçütünü oldukça kapsamlı bir sınırlama ölçütü olarak

kullanmaktadır. Bağ olarak kullanılan bir arazide “yaş üzüm” olarak

leceğine dair hüküm eklenmiştir: