Background Image
Previous Page  254 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 254 / 485 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (109)

Emel BADUR

253

anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mül-

kiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz. TMK’da

eşin rızasının arandığı beşinci ve son hal, evlat edinmeye ilişkin 313/2.

maddede yer almaktadır. Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesine

ilişkin bu düzenleme gereğince, evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla

evlat edinilebilir.

Türk Hukuku’nda TMK’nun kabulüyle, aile konutu üzerinden

başlayan eşin rızası konusundaki tartışmalar, 6098 sayılı Türk Borçlar

Kanunu’nun (TBK) kabulü ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girme-

siyle birlikte tekrar gündeme gelmiş ve tartışmaya açılmıştır. TBK’nun

“Eşin Rızası”

kenar başlığını taşıyan 584. maddesi, yürürlükten kalkan

818 sayılı Borçlar Kanunu’nda (BK) yer almayan yeni bir norm içer-

mektedir ve evli kişilerin ancak diğer eşin yazılı rızasıyla kefil olabile-

ceklerini düzenlemektedir.

TBK’nun eşin rızasına ilişkin içerdiği tek hüküm kefalet sözleşme-

sinde değildir. Yasa koyucu, kira sözleşmesinin bir alt türü olarak ele

aldığı

“Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları”

ayrımında

“Aile Konutu”

kenar

başlığıyla 349. maddede bir kez daha eşin rızasına ilişkin bir düzen-

lemeye yer vermektedir. Bu hükmün TMK’da yer alan aile konutuyla

ilgili düzenlemeden başlıca farklılığı, sadece kiralanmış aile konutları-

na ilişkin olmasıdır.

Medeni hukuk ve borçlar hukukunda yer alan ve nispeten yeni

sayılabilecek yukarıda açıklanan eşin rızasına ilişkin düzenlemelerden

daha uzun uygulama süresi bulmuş diğer düzenleme ise 27.05.1983

tarihinde yürürlüğe girmiş 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında

Kanun’da (NPHK) bulunmaktadır. Bu Kanun’un 6. maddesinde ste-

rilizasyon ve gebeliğin sona erdirilmesi için eşin rızası aranmaktadır.

Çalışma kapsamında NPHK’da yer alan düzenlemelere de değinilece-

ğinden (sterilizasyon ve gebeliğin sona erdirilmesi de hukuki işlem ol-

madığından) başlık olarak

“Eşin Rızasına Bağlı Hukuki İşlemler”

yerine

sadece

“Eşin Rızası”

tercih olunmuştur.

Yukarıda adı geçen Kanunlarda düzenlenen eşin rızasının huku-

ki niteliğinin, rızanın verilmesinin şekle bağlı olup olmadığının veya

rızanın alınmamasının sonuçlarının inceleme konusu yapılacağı bu

çalışma üç ana bölümden oluşacaktır. Çalışmanın birinci bölümünde

Türk Medeni Kanunu’nda Eşin Rızasının Arandığı Haller”

, ikinci bölü-