Background Image
Previous Page  126 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 126 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ

125

Bu değerlerin ihlali, zarara uğraması, manevi tazminat davasına

konu olur. Trafik kazası neticesinde, kişinin bedensel zarara uğrama-

sı, vücut bütünlüğünün zarar görmesi, sakat kalması, sağlığının bo-

zulması; kitle iletişim araçları, mektup, internet gibi yollarla kişinin

hakarete uğraması, şeref ve haysiyetini zedeleyen eylemler; kişinin

kaçırılması, hakkının aranmasının engellenmesi, meskenine tecavüz,

seyahet etmesinin önlenmesi gibi hallerde ise özgürlüklerinin kısıtlan-

ması olup manevi zarara yol açabilir.

Manevi tazminat davalarında, giderilmesi ivedi bir zarar söz ko-

nusu değildir. Her ne kadar, geçici ödeme ile ilgili düzenlemede, öde-

menin maddi yahut manevi tazminat davalarında yapılabileceğine

ilişkin bir düzenleme, yahut manevi tazminat taleplerinde geçici öde-

me yapılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmasa da, geçici ödeme

kurumunun kabul ediliş amacı, manevi tazminat taleplerinde, geçici

ödeme yapılmasıyla uyuşmamaktadır. Zira, ödemenin amacı, ivedi

olarak, zararın bir kısmının da olsa giderilmesi ve zarara uğrayanın

maddi açıdan sıkıntılarının bir nebze olsun giderilmesini sağlamaktır.

Maddede “ekonomik durum bunu gerektirdiği takdirde” diye-

rek, geçici ödeme için bu koşulun varlığının arandığı kabul edilmiş-

tir. Ekonomik durumun geçici ödemeyi gerektirmesi halinin, zarara

uğrayan tazminat alacaklısının genel ekonomik durumu yani fakir

ya da zengin olması olarak değil, uğradığı zarar nedeniyle meydana

gelen yeni ekonomik durumu olarak yorumlanması gerektiği kanaa-

tindeyim. Dolayısıyla, ekonomik durumun gerektirmesi halinin ancak

maddi tazminat taleplerinde söz konusu olabileceğini kabul etmek

gerekir. Manevi zararlarda kişinin “ekonomik durumunun bozulması

ya da ekonomik açıdan muhtaç hale gelmesi” sonucunu doğuramaz.

Bu nedenle manevi tazminat taleplerinde “ekonomik durumun geçici

ödemeyi gerektirmesi” söz konusu olmayacağından, manevi zararın

tazminini bir ivedilik gerektirmemesi nedeniyle, açıkça kanunda bir

engel olmasa da, bu taleplerde, geçici ödemeye hükmedilmemesi ge-

rektiği kanaatindeyim.

Kasabada yaşayan, işsiz, geçimini etraftaki insanların yardımlarıy-

la sağlayan bir kadınla ilgili gazetede “sahte belge tanzim ettiği” gibi

başlıklı bir haber yapılması halinde, insanların yaptıkları yardımları

kesmesi durumunda, aslında bir ivedilik söz konusudur. Bu durumda