Background Image
Previous Page  131 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 131 / 441 Next Page
Page Background

Ceza Hukukunda Yanılma Kavramı ve Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Yanılma

130

Ceza hukukunda yanılma kavramı, öğretide, ya yanılmanın ko-

nusu olarak hukuki yanılma – fiili yanılma veya haksızlık yanılgısı –

suçun unsurlarında yanılgı (tipte yanılma) şeklinde ele alınmakta ya

da yanılmanın hukuki sonucuna göre kusurluluğu kaldıran yanılma

hâlleri ile kastı kaldıran yanılma hâlleri şeklinde incelenmektedir.

TCK, 30’uncu maddesi

1

, yanılma kavramını selefi olan 765 sayılı

TCK’ya göre detaylı bir şekilde düzenlemiştir. Bu düzenleme, yanıl-

ma kavramına ilişkindir ve çalışmamızın bu kapsamda üst başlığıdır.

Çalışmamızda yanılma kavramını, yanılmanın konusundan hareketle

açıklamaya çalışacağız ve her bir kavram açıklanırken hukuki sonuç-

larına da zorunlu olarak değinilecektir. Bu bağlamda çalışmamızda

öncelikle yanılma kavramı açıklanmış, yanılmanın konusuna göre ya-

nılma türleri ele alınmış ve hukuka uygunluk nedenlerinde yanılma

ayrı bir başlık altında incelenmiştir.

2. Yanılma (Hata) Kavramı

a. Genel Olarak

Yanılma, gerçeğin bilinmemesi veya yeteri derecede bilinmeme-

si nedeniyle iradenin yanlış şekilde oluşmasını ifade etmektedir.

2

Bu

1

Madde 30 - (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanunî tanımındaki maddî unsurları

bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli so-

rumluluk hâli saklıdır.

(2) Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hâllerinin gerçek-

leştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.

(3) Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleş-

tiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.

(4) (Ek fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./4.mad) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu

hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.

2

“Deneysel bir açıdan ele alındığında hata, genellikle, dış âlemdeki bir nesnenin (=

oggetto) gerçekte olduğu gibi değil de, yanlış veya sahte bir biçimde tanındığı aklî

bir durum olarak tanımlanabilir.” (Hafızoğulları, Zeki, “Hukukî Bilmeme ve Açık

Ceza Normları”, AÜHF 50. Yıl Armağanı, C.:I, Ankara 1997, s.194); Hafızoğulla-

rı, Zeki, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2008, s.296; Polat, Nihat,

Türk Ceza Hukukunda Yanılma. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (Yayımlanmamıştır), Isparta 2005, s.4; Güleç, Sesim

Soyer, “Türk Ceza Kanununda Haksızlık Yanılgısı (M.30/4)”, Dokuz Eylül Üni-

versitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.:10, S.:1, 2008, s.60; “Ampirik açıdan bakıldı-

ğında genel olarak hata kavramı, maddi veya normatif dünyaya ilişkin bir şeyin

veya gerçekliğin olduğundan farklı bir biçimde algılanması veya değerlendiril-

mesi şeklinde tanımlanabilir.” (Güngör, Devrim, Ceza Hukukunda Fiil Üzerinde

Hata, Ankara 2007, s.23); “Genel bir tarifle, tasavvurun gerçeğe uygun bulunma-

ması şeklinde ifade edebileceğimiz hata, gerçeğin bilinmemesi yüzünden ortaya

çıkabileceği gibi, yeter derecede bilinmemesinin bir sonucu da olabilir ve bu ba-