

Barışçıl Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yapma Hakkı ve Devletin Yükümlülükleri
298
sin orantısız güç kullanmasından dolayı Türkiye’ye karşı AİHM önün-
de açılan yüz otuza yakın davanın derdest olduğu ifade edilmiştir.
AHİM
İzci
davasında daha da ileri giderek, orantısız güç kulla-
nımının Türkiye’de “yapısal” bir problem olduğunu ve bu nedenle
bu tür ihlallerin giderilmesi için Sözleşme’nin 46. maddesi anlamında
ulusal çapta alınması gereken genel tedbirlerin neler olduğunu belirt-
miştir. AİHM özellikle, polisin Sözleşme’nin 3. maddesi ile 11. madde-
sindeki haklara saygılı davranması ve polis şeflerinin kendi fiillerinin
hesabını vermeleri için ve yargı makamlarının kötü muamele iddiala-
rıyla ilgili olarak 3. maddenin kendilerine yüklediği etkili soruşturma
yapma yükümlülüklerini yerine getirmeleri için, Türk makamlarının
gerekli tedbirleri almaları gerektiğini ifade etmiştir. AİHM son olarak,
gösteriler sırasında, özellikle şiddet kullanmayan göstericilere karşı
güç ve silah kullanımı ve özellikle gaz kullanımı ile ilgili daha açık ve
anlaşılık kuralların kabul edilmesi gerektiğinin altını çizmiştir
75
.
İzci
kararı Türkiye’de barışçıl gösterilere karşı orantısız güç kul-
lanma ile ilgili tabloyu tüm açıklığıyla gösler önüne sermektedir. Gös-
tericilere ve gösteriler sırasında ifade edilen fikirlere hoşgörü eksikliği,
yapılan müdahalelerin temelinde yatmaktadır ve Türkiye, bu yönüy-
le AİHM önünde devamlı bir şekilde mahkum edilmektedir. Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi önünde dört yılda bir yapılan toplantılar-
da, toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile ilgili Türkiye aleyhine günden
güne yeni davalar eklenmektedir. Bu nedenle polisin ve amirlerinin
gösteri ve toplantı yürüyüşü yapma hakkının çoğulcu bir demokrasi-
nin temeli olduğunu kavramaları ve Strasbourg’ta Türkiye’nin mah-
kum edilmesini önlemek için, yargı makamların bu konuda AİHM ta-
rafından ortaya konulan ilkeleri uygulamaları gerekmektedir
76
.
Orantısız güç kullanımının ortaya çıkardığı bu sorunlar nasıl çö-
zümlenebilir? İlk olarak AİHM’in, gösterilerde güç kullanımı ile ilgili
iç hukuktaki kurallara açıklık getirilmesi gerektiği yönündeki tespiti-
ne katılıyoruz. Bununla birlikte, emniyet mensupları için insan hak-
ları konusunda meslek içi eğitim programlarının yoğunlaştırılması,
acilen yapılması gereken bir başka öneridir. Ancak bunun meyveleri
ancak uzun vadede alınabilecektir. Kısa vadede ise sorunun çözümü,
tamamen siyasal iktidarın bu konudaki tavrına bağlıdır. Siyasal iktidar
isterse, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde şiddet ortamının ortadan
75
a.k., §§ 94-99.
76
Aynı şekilde, bkz., Ziya Çağa Tanyar, a.g.e., s. 595 ve s. 630.