Background Image
Previous Page  78 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 78 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Mehmet AKÇAAL

77

Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi mülkiyeti devretme borcu

doğuran bir sözleşmedir. Söz konusu sözleşme bir taahhüt işlemidir

ve sadece şahsî bir hak doğurur. Bu noktada taahhüt işlemi olarak ön

ödemeli taksitle satış sözleşmesi, aynî bir hak doğuran tasarruf işlemi-

nin yani mülkiyetin devrinin hazırlayıcısı niteliğindedir.

C) Rızaî Bir Sözleşme Olması

Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi rızaî bir sözleşmedir

68

. Ön

ödemeli taksitle satış sözleşmesinin kurulabilmesi için, tarafların kar-

şılıklı ve birbirine uygun olarak iradelerini açıklamaları yeterlidir; sa-

tılanın alıcıya teslimi gibi herhangi bir maddî fiile ihtiyaç yoktur (BK.

m. 1/I). Ayrıca, satılan ancak bedelin tamamen ödenmesinden sonra

alıcıya teslim edileceği için, sözleşmenin kurulabilmesi için teslimin

zorunlu olduğu şüphesini uyandıracak herhangi bir durum da gerçek-

leşmeyecektir.

D) Alıcının Borcunun Konusu Bakımından Dönemli Edimi

İhtivâ Eden Bir Sözleşme Olması

Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesinde satıcının borcunun ko-

nusunu ani bir edim oluşturmaktadır. Söz konusu sözleşmede satı-

cı, satılanın teslimine ilişkin edimini bir anda ifa etmektedir. Alıcının

borcunun konusunu ise, sürekli edimler değil, dönemli edimler oluş-

turmaktadır

69

. Alıcı, söz konusu sözleşmeden doğan borçlarını zaman

içinde kısmî ödemeler şeklinde ifa etmektedir. Bu bakımdan alıcının

borçlarının özellik arz ettiği belirtilmelidir. Zira, alıcının borçları söz-

leşmenin kurulduğu andan itibaren varlık kazanmakta, ancak söz

konusu borçların muacceliyetleri birbirini takip edecek bir biçimde

vadelere bağlanmaktadır. Bu noktada ön ödemeli taksitle satış sözleş-

mesinde birden fazla ödeme olduğu için, birden fazla borç ve alacağın

Yavuz, 23; Tandoğan, 3.

68

Öğretide, bir şeyin karşı tarafa teslimini kuruluş şartı sayıp saymamalarına göre

sözleşmelerin “rızaî sözleşmeler” ve “real (aynî) sözleşmeler” diye ikiye ayrıldık-

ları kabul edilmektedir. Bu sözleşme türlerinden rızaî sözleşmelerde, söz konusu

sözleşmenin kurulabilmesi için sözleşme konusu şeyin karşı tarafa teslimi gerek-

meyip, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun şekilde irade beyanında bulunma-

ları yeterlidir. Feyzioğlu, 20; Eren, 222-223; Ayan, Borçlar, 121; İnan, 86.

69

Eren, 108; Ozanoğlu, 65; Kuntalp, 19; Kılıçoğlu, 6; Tunçomağ, II, 320.