Background Image
Previous Page  452 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 452 / 533 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (111)

Hikmet KOYUNCUOĞLU

451

c. Tebliğ’de Düzenlendiği Şekliyle Sözleşme Sonrası Rekabet

Etmeme Yükümlülüğü

5

Rekabet etmeme yükümlülüğü, Tebliğ kapsamında taahhüt ve-

renin sözleşme konusu mal veya hizmetleri taahhüt alan dışında bir

tedarikçiden tedarik etmemeyi veya kendisinin üretmemeyi taahhüt

ettiği bir yükümlülük olarak tanımlanmıştır (m.3).

6

Esas olarak söz-

leşmenin sona ermesinden sonraki dönem için diğer tarafa bir reka-

bet etmeme yükümlülüğü getirmek mümkün değildir. Buna karşın

Tebliğ’de bu hususa ilişkin istisna bulunmaktadır. Buna göre;

i.

Rekabet yasağının sözleşme konusu mal veya hizmetlerle rekabet

eden mal ve hizmetlere ilişkin olması,

ii. Sözleşme süresi boyunca faaliyet gösterilen tesis ya da arazi ile

sınırlı olması,

iii. Rekabet yasağı getirilen tarafa aktarılan know-how’ı korumak için

zorunlu olması,

iv. Sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıllık süreyi aşmaması

şartlarının tümünün birlikte gerçekleşmesi kaydıyla sözleşme son-

rası rekabet etmeme yükümlülüğü, Tebliğ kapsamında kalacaktır.

7

d. Değerlendirilmesi

Görüleceği üzere, sözleşme sonrasına ilişkin rekabet etmeme yü-

kümlülüğü getirilebilmesi Tebliğ tarafından oldukça sınırlı hallere iliş-

kin olarak düzenlenmiştir. Bu şartlardan en önemlilerinden bir tanesi

ise rekabet etmeme yükümlülüğünün, sözleşme süresi boyunca faali-

5

Çalışma genelinde “rekabet yasağı” olarak ifade edilen kavram, rekabet hukuku

düzenlemeleri incelenirken rekabet hukuku terminolojisine uygun olarak “reka-

bet etmeme yükümlülüğü olarak” ifade edilecektir.

6

Rekabet etmeme yükümlülüğünün tanımı doğrultusunda; taahhüt verenin, söz-

leşme konusu mal veya hizmetlerin %20’sine kadar olan kısmını sözleşme süresi

içerisinde rakip teşebbüslerden temin edebilmesine ilişkin sahip olacağı imkân,

düzenlemenin rekabet etmeme yükümlülüğü olarak değerlendirilmesine engel

olmamaktadır.

7

Mehaz AB mevzuatında (330/2010 sayılı Komisyon Tüzüğünün md. 5/III

hükmü) bu husus aynı şekilde düzenlenmiştir.