

Başka Bir Aile Mümkün (feminist politika deneyimi)
502
sürer ve erkek gerçekle ve gerçek olan başkasıyla bağı koparılmış hal-
de kendini dil evine yerleştirir.
Kadının eski köleci toplumlarda da saygın bir yeri olduğu dö-
nemler bilinmektedir. Yunanistan’da ilk feminist dergiye ismi verilen
Hypatia, 4. Yüzyılda yeni Platoncu Okulda öğretmen olarak Hristiyan
dogmalar karşı çıkmış, 2. Yüzyıldan gelen Ptoleminus (astrolog) me-
tinlerini yorumlamışsa da, cadı ilan edilmiştir
27
. J.Mitschel, cadılığın,
kadınların protestosunun kültürel biçimlerinden biri olduğunu kabul
etmekle birlikte feminizmin tarih ötesi olmadığını savunur
28
. Ancak
özellikle tıp alanında bu gün de süregelen bilimsel, etik ve politik teke-
lin erilliğin ilk yıkıcıları sağaltıcı cadıların mücadelelerinin feminizme
katkısı doğrudan olmuştur
29
.
Çoğu zaman kadının dişi olarak saygı görmesi bir yana, canlı var-
lık olarak insan sayılmasına bile itiraz vardır
30
. Kadınların da insan
olup olmadıkları konusunda kafaları karışıktı ve mücadele verirken
de kendileri olamıyordu. Yüklendikleri işler insan gibi gördükleri er-
keklerden çok başkaydı. Buna açık bir örnek Mary Wollstonecraft ‘ı
gösterebiliriz
31
. 1792’ de kaleme aldığı Kadın hakları bildirisinde (Vin-
dication of the Right of Women) ‘kendisi için değil, kendi cinsinden
başkaları için’ konuşmaktaydı. Toplumun ilgisini çeken ise, açıkladığı
çok vurucu görüşleri değil, ezilmişliğini anlattığı kişisel yaşamı idi.
Çakır’ın
32
, yayın tarihi açısından ilk kadın dergisi olarak nitelediği
1869’ da yayınlanan Terakki-i Muhadderat Dergisinde Rabia imzalı bir
mektupta da ‘insanlık’ sorgulanır: Biz de insan değil miyiz? Cinsimi-
27
Yaptıklarıyla cadı, efsuncu ilan edilmiş, boğazlanarak öldürülmüş, derisi istiridye
kabuğu ile soyulmuştur. bk.
http://universitehaber.com/i(24.02.2014)
28
J.Mitschell-A.Oakley, s 24.
29
Bk.Barbara Ehrenrich-Deidre English, Hexen, Hebammen und Krankenschwes-
tern, Verlag Frauenoffensive, München, 1979, s 7.
30
Sibel Özbudun, Niçin Feminizm Değil? İst..1984, s 9- 10).Erasmus ’un ‘Kadın be-
ceriksiz ve gülünç bir hayvandır’ sözlerini anımsarsak, hayvan türünün makbul
özelliklerinin, olsun, kadına yakıştırılamadığını görürüz. Platonizm’in, Yahudi’
liğin ve Katolik Kilisesinin ‘’kadın insan mıdır’’ sorusu da bizi şaşırtmamakta-
dır. Çünkü yanıtı günümüze dek sürüp gitmektedir. Sorunun yanıtının arkasında
14.-18.yüzyıl boyunca hazırlık aşaması vardır. Kadınların tarihte var ve hukukta
‘’görünür’’ olmaları, feministlerin ölüm pahasına verdikleri mücadele sonucunda
ortaya çıkacaktır.
31
J.Mitschell-A.Oakley, s 174.
32
Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, Metis Y. 2011, İst. s 62)