Background Image
Previous Page  292 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 292 / 413 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (112)

Fahri BAKIRCI

291

Her ne kadar, içtüzükler, basit disiplin ve çalışma kurallarını

kapsar görünürlerse de, bir ülkenin siyasal rejimi üzerinde olağanüs-

tü ağır sonuçlar doğurabilirler. Anayasa ne denli demokratik olursa

olsun, parlâmento hayatı antidemokratik biçimde çalıştırılırsa, rejim

yozlaşır. 1950- - 1960 döneminde, kendi oluşlarımız içinde bu durumu

açıkça görmüşüzdür./ İçtüzükte yapılan düzenlemelerle muhalefetin

susturulmasına kadar gidilebilir. Meclisler içinde, fikir ve söz hürri-

yetleri kısılabilir. Partiler içinde eşitsizlik yaratılabilir. Güncel konu-

ların konuşulması yasaklanabilir. Meclislerin, hükümetleri denetleme

yetkilerini sınırlayarak, siyasal rejimi tanınmayacak hale getirilebilir./

Bu durumu, meclise ya da meclislere egemen parti çoğunluğu “milli

irade” adına yaratabilir. O zaman içtüzük, bir parti grubunun baskı

aracı olur. Hukuki biçimi ne kadar demokratik bir görüntüye sahip

olursa olsun, meclis içinde fiili bir tek parti rejimi kurulur. Bu durum

parlamento dışına taşarak, siyasi hayatı etkiler

52

.

Dolayısıyla siyasal rejimin işleyişi üzerinde bu kadar önemli bir

etkiye sahip olan

sessiz anayasa

niteliğindeki içtüzüklerin, kimi önemli

kurallarının anayasalarda düzenlenmesi, siyasal rejimin demokratik

niteliğinin korunmasında çok önemli bir işleve sahiptir. Siyasal çoğun-

lukların, sadece demokrasilerde var olabilen siyasal muhalefeti sindir-

me, susturma girişimlerinin önlenmesi böylece anayasal güvenceye

kavuşturulmuş olur. Ancak bunun için sadece İçtüzüğün çerçevesinin

anayasada çizilmiş olması ve kimi önemli kurallarının bizzat anaya-

sada düzenlenmiş olması yeterli bir güvence sağlamayabilir. Çünkü

içtüzüklerin, anayasada çerçevesi çizilen ya da düzenlenen kuralla-

ra uygunluğunun da sağlanması gerekir ki bu uygunluğu sağlayacak

olan anayasa yargısıdır.

Ülkemizde AYM, TBMM İçtüzüğü’nün Anayasa’ya uygunluk de-

netimini yapmakla görevlendirilmiştir ve bu anlamda yukarıda sözü

edilen güvencenin bu yönüyle sağlanmış olduğunu kabul etmek ge-

rekir. Ancak bütün parlamentolar gibi TBMM de İçtüzük kurallarını

gereği gibi uygulamayabilir. Bu durum kimi zaman yorum farklılık-

larından, kimi zaman İçtüzükteki boşluklardan, kimi zaman iktidarın

muhalefeti susturma isteğinden vs. kaynaklanabilir. Bu durumda da

eğer uygulama, Anayasadaki kurallarla çelişiyorsa, bunun denetlene-

bilmesi ve Anayasaya aykırı uygulamanın iptal edilebilmesi gerekir.

52

Tunaya, 1982, s. 121