Background Image
Previous Page  291 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 291 / 413 Next Page
Page Background

Anayasa Mahkemesinin Eylemli İçtüzük Kuralına İlişkin İçtihat Değişikliğinin Gerekçesi Üzerine

290

Eroğul AYM’nin bu kararlarını inceleyerek, OHAL KHK’lerinde

bulunması gereken özellikleri ortaya koymuş ve bu özellikleri taşıma-

yan KHK’lerin, olağan KHK sayılarak AYM tarafından denetlenmesi

gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Eroğul’un saptadığı bu özellikler şöyle

özetlenebilir: (1) cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar ku-

rulunca Anayasa’nın 121 ve 122. maddelerine dayanılarak çıkarılan, (2)

anayasanın öngördüğü olağanüstü yönetim usullerinin ilan edildiği

dönemde çıkarılan, (3) 121. maddenin ikinci fıkrası gereğince Olağa-

nüstü Hal Kanununda düzenlenmesi gerekmeyen, (4) olağanüstü ha-

lin gerekli kıldığı konularda çıkarılan, (5) olağanüstü halin ilan edildi-

ği yer ve zamanda uygulanabilen, (6) yasalarda değişiklik yapamayan

KHK’ler AYM’nin denetim alanına girmezler. KHK’nin adından ba-

ğımsız olarak bu özellikleri taşımayan KHK’ler AYM’nin denetimi

kapsamındadırlar.

50

OHAL KHK’lerinin AYM tarafından denetlenemeyeceğine iliş-

kin açık anayasa kuralına rağmen AYM’nin bir yorum yöntemiyle bu

KHK’lerden bazılarını denetim kapsamına almış olması, anayasaya

uygunluk denetimin sınırlarının nasıl genişleyebildiğine ilişkin iyi bir

örnektir. Dolayısıyla TBMM’de anayasaya aykırı eylemlerin açık ana-

yasa kuralına rağmen AYM tarafından şekil denetimine tabi tutulması

emsalsiz bir durum da değildir.

Sonuç yerine

Parlamento içtüzükleri, doktrinde kısaca

Parlamentonun çalışmasını

tanzim eden metinler

biçiminde tanımlanmıştır.

51

1982 Anayasası’nın 95.

maddesi de TBMM’nin, çalışmalarını kendi yaptığı içtüzük hükümle-

rine göre yürüteceğini öngörmüştür. Ancak Anayasa, birçok modern

devlet anayasası gibi, İçtüzüğün kimi kurallarını kendisi düzenleye-

rek katılaştırmıştır. Bunun nedeni içtüzüklerin kimi zaman siyasal ve

hukuksal yapı üzerinde çok önemli etkilere sahip olabilmesidir. Tu-

naya bu nedenle bir tür

sessiz

anayasa

olarak tanımladığı içtüzükler

hakkında şunları söyler:

50

Eroğul, 2000, s. 36-37. Eroğul sözkonusu makalesinde AYM’nin çok olumlu bul-

duğu bu tutumunu her konuda mantıki sonucuna götüremediğini ve yer yer çe-

lişkilere düştüğünü göstermektedir. (s. 38)

51

Armağan, 1972, s. 3