Background Image
Previous Page  320 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 320 / 413 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (112)

Halil İbrahim DURSUN

319

kuksal reform bakımından, kendilerinden beklenen rolleri yeterince

yerine getirmediler ve o dönemde yapılmak istenen hukuksal dönü-

şüm programına beklenen katkıyı sağlayamadılar.

III. SONUÇ

Ülkemizde 07.05.2010 tarihli, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriye-

ti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında

Kanunla, Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerini düzenleyen

Anayasa’nın 148. maddesinde değişiklik yapılarak bireysel başvuru

yolu kabul edilmiş ve 23.09.2012 tarihinden itibaren de bireysel baş-

vurular, Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmeye başlanmıştır.

Bireysel başvurunun gerek sübjektif olarak temel hak ve özgür-

lükleri anayasa yargısı ile koruması ve geliştirmesi; gerekse objektif

olarak hukuk düzenini koruması, anayasa hukukunu geliştirmesi, in-

san hakları konusunda toplumsal bilinci artırması ve AİHM’e yapıla-

cak başvurulardan önce tüketilmesi gereken bir yol olması itibariyle

AİHM’e yapılacak başvuruları önemli ölçüde azaltması dolayısıyla,

ülkemiz için çok büyük bir fırsat olduğu aşikardır. Böylesi büyük bir

fırsatın değerlendirilebilmesi için, sorumluluk sadece Anayasa Mah-

kemesi üzerinde olmayıp yasama, yürütme ve yargı organlarının da

üzerindedir. Bu durum bireysel başvurunun, hak arama konusunda

tüketilmesi gereken en son çare olmasından kaynaklanmaktadır. Bi-

reysel başvurunun en son çare olması, Anayasa Mahkemesi’ne baş-

vuru yapılmadan önce tüm kanun yollarının tüketilmesi ve hak ihlali

iddialarının buralarda dile getirilmesi anlamına gelmektedir. Dola-

yısıyla, dile getirilen hak ihlali iddialarının, bireysel başvuru yoluyla

Anayasa Mahkemesi önüne getirilmeden önce adli ve idari merciler

tarafından giderilmesi, sistemin düzenli olarak işleyebilmesi ve Ana-

yasa Mahkemesi’nin büyük bir iş yükü altında yalnız başına bırakıl-

maması bakımından son derece önemlidir.

Bireysel başvurunun kabul edilmesiyle, 2004 Anayasa Değişiklik-

leriyle planlanan insan hakları konulu hukuksal reform programı, ye-

niden güncellenmiş ve yargı mensuplarımızın insan hakları konusun-

da, Anayasa’nın 90. maddesinin 5. fıkrasına sahip çıkmasının önemi

bir kez daha ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesinin bireysel baş-