Background Image
Previous Page  379 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 379 / 413 Next Page
Page Background

Türkiye Cezaevlerinde Bulunan Hasta Mahpusların Durumunun Uluslararası ...

378

kurumun tıbbi birikim ve yeterliliklerinin sınanması anlamına gelir

ki tıbbi alanda kurumlar arası hiyerarşiden söz edilemez. Ayrıca Adli

Tıp Kurumu’nun başkanı ve üyelerinin atama şekli göz önünde bu-

lundurulduğunda siyasi otoriteye bağlı olarak faaliyet gösterdiği be-

lirtilmelidir.

8

Doğrudan siyasal otoritenin gücü ile şekillenen Adli Tıp

Kurumu, zeminini politik bir tavırda bulan yavaş temposu sebebiyle

tıbbi birikim ve etik ilkeleri ile çelişen birçok karara imza atmakta olup

Halil Güneş’e ilişkin verilen karar güncel bir örnek teşkil etmektedir.

Halil Güneş için Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapı-

lan tetkikler sonucunda hazırlanan “cezaevinde kalamaz” raporuna

karşın, Adli Tıp Kurumu oy birliği ile “cezaevinde yaşamını idame

edebilir” yönünde karar verilmiştir. Bu olayda karşılaştığımız temel

çelişki ise hasta ile aylarca temas edip tetkiklerini bire bir yapan tıbbi

bir kurumun (tıbbi açıdan) EVET dediği bir duruma, dosya üzerinden

inceleme yapıp sadece birkaç saat hasta ile temas eden başka bir kuru-

mun külliyen HAYIR demesidir.

9

Tıbbi raporlarla “cezaevinde yaşamını tek başına idame edemez”

olduğu bilimsel olarak tespit edilen bir kişinin “toplum güvenliğini

tehdit etmemesi” kriterine tabi tutulmasının mantığını anlamak ise

hayli güçtür. Yaşamını tek başına idame edemeyen bir kişinin kamu

güvenliğini tehdit edebilme potansiyelinin zayıflığı bir kenara dur-

sun, herhangi bir bireyin kamu güvenliğini tehdit edebilme İHTİMA-

8

Özbek Veli Özer, “İnfaz Hukuku”, 2.Baskı, Seçkin Yayıncılık, Şubat-2013, s.299.

9

Halil Güneş’e Adli Tıp kurumunca verilen kararın detayları için bkz.

http://www.ozgurgundem.com/index.php?haberID=97547&haberBaslik=Oybi

rli%C4%9Fi%20ile%20ATK%20%E2%80%98infaz%C4%B1%E2%80%99&categor

yName=Haber&categoryID=2&action=haber_detay&module=nuce (12.03.2014);

Güneş’in sağlık durumu objektif bir biçimde değerlendirildiğinde olan ve olması

gereken daha net bir biçimde ortaya çıkmaktadır:

“2000’li yılların başında Halil Güneş’in akciğerlerinde onlarca tümör tespit edil-

di. Ardından gözaltı ve cezaevi operasyonları sırasında gördüğü işkenceler sonu-

cunda kırılan kaburgaları için ameliyat edildi ve kemik kanseri teşhisi konuldu.

Güneş’in kemik kanseri, ak ciğerlerde tümör, ağır dereceli uyku apnesi(uykuda

akciğer ve kalp iki soluk arası 21’7 saniye duruyor), her iki gözdeglokom, epilepsi

hastalıkları ve böbrek taşları bulunuyor. Son olarak uyku apnesinden dolayı ömür

boyu solunum cihazına bağlanması gerektiği anlaşıldı. Güneş’in solunum cihazına

nemsiz, tozun olmadığı, hijyenik ve 4 ile 20 derece sıcaklıkta bir ortamda teknisyen

nezaretinde bağlanması gerektiği yine doktor raporlarına yansıdı. Koluna takılan

serumla yaşamını sürdüren Güneş yürümekte ve konuşmakta zorlanıyor ve bi-

reysel ihtiyaçları koğuş arkadaşları tarafından karşılanıyor.”

http://www.radikal.

com.tr/turkiye/gunes_bir_kez_daha_gunesi_gorebilecek_mi-1166350 (19.03.2014)