Background Image
Previous Page  249 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 249 / 497 Next Page
Page Background

Türk Hukukunda Tebligata İlişkin Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri

248

bilmesi ancak, bilinen son adresin tebligatı çıkartacak mercii tarafından

tebligata elverişli adres olarak kabul edilmemesi halinde mümkündür.

Ancak,

Salgırtay

, Tebligat Kanunu madde 21, II’ye göre, tebligat yapı-

labilmesi, bilinen son adrese çıkarılan tebligatın iade edilmesi şartına

bağlı olduğu için, önce adres kayıt sistemindeki adrese normal tebligat

çıkarılması gerektiği görüşündedir. Normal tebligatın iade edilmesi du-

rumunda, Tebligat Kanunu madde 21, II’ye göre, tebligat yapılabilir

33

.

Yargıtay uygulaması da bu yöndedir

34

. Yargıtay, buna gerekçe

olarak geçerli bir mazereti nedeniyle yeni adresini zamanında Nüfus

Müdürlüğü’ne bildiremeyen veya önemli bir mazereti nedeniyle bir kaç

aylığına adresinden ayrılmak zorunda kalan vatandaşların savunma

33

Salgırtay, s. 302.

34

“Tebligat Kanunu’nun 10.maddesine eklenen ikinci fıkra ile gerçek kişilere yapıla-

cak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi takip

alacaklısı (veya davacı tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. İlk

defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir ad-

resi olması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki adres de Tebligat Kanunu’nun

10/1.maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila

tebliğ iade edilmesi halinde, tebligat, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim

yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır. Tebligat

Kanunu’nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, muhatabın adres

kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine başka adresi bilinmiyor diyerek doğrudan

21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması doğru olmaz. Bu davranış Anayasanın 36.

maddesine aykırı olur ve muhatabın savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir.

Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi aynı zamanda özünde cezalandırmayı da amaç-

layan bir düzenleme içermektedir. Yasa koyucu 5490 Sayılı Kanuna göre doğru adre-

sini zamanında Nüfus Müdürlüğü’ne bildirmeyen vatandaşı cezalandırmak amacını

gütmüştür. Tebligat Yasasının dar yorumlanması, geçerli bir mazereti nedeniyle yeni

adresini zamanında Nüfus Müdürlüğü’ne bildiremeyen veya

önemli bir mazereti

nedeniyle (

yatarak hastanede tedavi gören hasta gibi) bir kaç aylığına adresinden ay-

rılmak zorunda kalan vatandaşın cezalandırılmasına neden olur. Yasanın yorumun-

da yardımcı kaynak olan madde gerekçeleri bu konuda bize ışık tutmaktadır. Tebli-

gat Kanunu’nda değişiklik getiren madde gerekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere

iki veya üç tebligatla sorun çözülmek istenmiştir. Hem yasa metninde, hem yasanın

uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sa-

dece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi

halinde doğrudan 21/2’ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bi-

lakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2’ye göre tebligat yapılaca-

ğı önemle vurgulanmıştır. Ayrıca Tebligat Yönetmeliğinin 79.maddesinde T.K.’nun

21/2.maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının

belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı, istisna olarak ve belirli

şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermekte-

dir. İlk defa bildirilen adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça

anlaşılan bir adres olmadığı için, öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat

Kanunu’nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesinde muha-

tap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendir-

me işleminin yerine getirilmesi gerekir.” 12. HD., E. 2013/21372, K. 2013/29142, T.

19.9.2013 (Kazancı İçtihat Bilişim Bankası- 07.03.2014).