Background Image
Previous Page  269 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 269 / 497 Next Page
Page Background

Türk Hukukunda Tebligata İlişkin Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri

268

ederse, hüküm verilmesine kadar, bir ara karar ile, bu eksikliğin ta-

mamlanması için davacıya kesin süre verir

118

(HMK m. 115(2); 120 (2)).

Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 115(2) uyarınca, verilen kesin

süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse, diğer bir ifade ile

gider avansı yatırılmamışsa, mahkeme dava şartı yokluğu sebebiyle

davayı usulden reddeder. Bu hüküm, Tebligat Kanunu’nda öngörülen

dava dosyasının işlemden kaldırılması (HUMK m. 409; HMK m. 150)

farklı bir sonuç, davanın usulden reddi sonucunu doğurmaktadır.

Tebligat Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri bir-

biri ile çelişmektedir. Bu durumda, sonraki Kanun niteliğinde bulu-

nan Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanmalıdır. Hukuk Muhake-

meleri Kanunu madde 114, 115 ve 120 hükümleri, Tebligat Kanunu’nun

dava dilekçesine ilişkin tebligat giderinin yatırılmaması halinde dava

dosyasının işlemden kaldırılmasına ilişkin hükmünü (Teb. K. m. 34, II)

zımnen ilga etmiştir. Verilen kesin süre içinde tebligat giderlerini de

kapsayan gider avansının yatırılmaması durumunda davanın usulden

reddi gerekir

119

. Sonuç olarak, gider avansının kapsamına dahil olan

tebligat giderlerinin yatırılmaması halinde Tebligat Kanunu madde 34,

II hükmü uygulanamaz

120

.

118

Mustafa Serdar Özbek, Hukuk Yargılama Usulünde Gider Avansı, Ankara 2013, s.

101.

119

“Yerel Mahkemece, 04.10.2011 tarihli duruşmada, davacı vekiline, gider avansı

ile ilgili olarak eksik olarak yatırılan avansın iki hafta içinde ikmal edilmesi için

kesin süre verilmesine karar verilmiştir. Takip eden 19.12.2011 tarihli oturumda

da, gider avansının verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığından ve gider avan-

sının yatırılmasının 6100 sayılı HMK’na göre, dava şartı olduğundan bu konuda

tekrar ek süre verilmesi de mümkün olmadığından açılan davanın reddine karar

verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere, uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı

HUMK zamanında açılmış bulunması, dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahki-

kat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK’nun 324

maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak, kapsamı da belir-

tilmeden yazılı şekilde gider avansı istenmesi yerinde olmadığı gibi; mahkemenin

davanın reddine dayanak aldığı, davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara

kararında “alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğu,

hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi ve belirtilen sü-

rede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının da açıklanmaması

doğru değildir. Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz ol-

ması gerekir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle, Yerel Mahkemece bozma kararına

uyması gerekirken, önceki kararda direnmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan

direnme kararının bozulması gerekmiştir. ” HGK., E. 2012/9-1202, K. 2012/1218,

T. 12.12.2012 (Kazancı İçtihat Bilişim Bankası- 27.02.2014).

120

Yılmaz/Çağlar, s. 106. Ruhi aksi görüştedir. Verilen süreye rağmen ödenmeyen