Background Image
Previous Page  388 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 388 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (114)

Talih UYAR

387

Borçlunun süresi içinde takibe yaptığı itiraz alacaklıya bildirilmez

ve alacaklı bu durumu öğrenip, icra mahkemesinden

“itirazın kaldırıl-

masını”

talep eden fakat icra mahkemesince “itirazın kaldırılması tale-

binin reddine” karar verilmesi üzerine,

“kendisine henüz borçlunun itira-

zının tebliğ edilmediğini”

ileri sürerek mahkemede “itirazın iptali davası”

açabilir mi?

Kanımızca,

alacaklının “itirazın kendisine tebliğ edilmedi-

ğini, dolayısıyla itirazın iptali davasını açma süresinin başlamadığını”

ileri sürmesi “dürüstlük kuralı” (MK. mad. 2) ile bağdaşmaz.

33

Yüksek

mahkeme

34

de aynı doğrultuda içtihatla bulunmuştur.

Ayrıca belirtelim ki, itirazın iptali davasını açma süresi, “itirazın

alacaklıya tebliği” tarihinden itibaren işlemeye başlarsa da, alacaklı

henüz bu süre işlemeye başlamadan -yani; itirazın kendisine tebliğini

beklemeden- önce de bu davayı açabilir.

3536

da ödemesi” öngörülmüş ve bu masrafın itiraz süresi içinde verilmemesi halinde

“itirazın geçersiz sayılacağı” belirtilmişti. Böylece, bu dönemde; borçlunun itirazı-

nın mutlaka alacaklıya tebliği gerektiğinden, bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye

başlayacak olan itirazın iptali davası açma süresi bakımından bir sorun ortaya çık-

mıyordu. 3222 sayılı Kanundan sonra ise borçlunun “itirazının alacaklıya tebliği

giderini de itiraz süresi içinde vermesi” zorunluluğu kaldırılmış olduğundan, itira-

zın iptali davasını açma süresinin başlaması, bu tebliğ giderinin verilmemiş olduğu

durumlarda mümkün olmamaktaydı. Her ne kadar İİK. 59/I, c:21’de “alacaklı …

ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62. maddeye göre yapabileceği itira-

zın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşin öder” denilmişse de, İİK. mad.

62/II’de “takibe itiraz edildiği borçlunun yatırdığı veya 59. maddeye göre alacaklı-

nın yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya

tebliğe gönderilir” hükmüne yer verildiğinden u y g u l a m a d a “takibe itiraz

edildiği” hususu, alacaklıya tebliğ edilmemekte, dolayısıyla “itirazın iptali dava-

sını açma süresi” işlemeye başlamamaktaydı. İcra müdürü (yardımcısı), bu “tebliğ

gideri”ni İİK. mad. 59/I, c:2 gereğince alacaklıdan isteyince alacaklı, bu gideri “İİK.

mad. 62/II uyarınca borçludan talep etmesi gerektiğini” belirtmekte, borçludan İİK.

mad. 62/II uyarınca isteyince de, borçlu “bu gideri İİK. 59/I c:2 gereğince alacaklı-

nın vermesi gerektiğini” bildirmekte ve tebliğ giderini vermekten kaçınmaktaydı.

Yüksek mahkeme de; “itiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe, itirazın iptali davasını

açma süresinin işlemeye başlamayacağını” belirttiğinden, dava açma süresi -itiraz

alacaklıya tebliğ edilinceye kadar- borçlu aleyhine uzamaktaydı (UYAR, T. İcra

Hukukunda İtiraz, 2. Bası, s:210 vd.) Uygulamada karşılaşılan belirttiğimiz bu sa-

kıncaların giderilmesi amacıyla, 4949 sayılı Kanun ile -2002 yılında- yapılan deği-

şiklik sırasında, İİK. mad. 62/II’de yer alan “borçlunun itirazının alacaklıya tebliği

masrafını borçlunun da yatırmasına” dair olan hüküm maddeden çıkarılarak, “bu

masrafın sadece -takip açarken- alacaklı tarafından yatırılması” öngörülmüştür…

33

Uyar, T. İtirazın İptali Davasını Açma Süresinin Başlangıcı “İİK. mad. 67/I” (İzmir

Bar. D. Temmuz/2011, s:49-55)

34

Bknz: 13.HD. 01.06.2009 T. 1440/8032; 19. HD. 01.04.2008 T. 9161/3271

35

Kuru, B. age. s:260, 290, dipn. 28 – Kuru, B. El Kitabı, 2. Baskı, s:254

36

Bknz: 3. HD. 22.05.2006 T. 4427/6170; 7. HD. 28.02.2006 T. 614/509