Background Image
Previous Page  116 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 116 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Dilan MIZRAK

115

olarak adlandırılır. Hak ve hürriyetlerin kazanılmasında ya da korun-

masında zaman zaman oldukça etkili olmuş pasif direnme ise zora ve

şiddete başvurmadan baskıya karşı koyma şeklindedir. Bu makalenin

konusu olan sivil itaatsizlik ve vicdani ret kavramları her ne kadar bazı

yazarlarca birer pasif direnme biçimi olarak kabul ediliyorsa da

8

diren-

me hakkında genel olarak haksız bir yönetim mevcuttur, siyasi iktidar

yönetilenlerin gözünde meşruiyetini yitirmiştir. Oysa sivil itaatsizlik

ve vicdani ret kavramları her tür haksızlığa karşı gerçekleştirilmesi

mümkün olmayan, bilâkis az ya da çok demokratik bir sistemde tekil

uygulamalara karşı gerçekleştirilen itaatsizlik eylemleridir; eklemek

gerekir ki, her iki eylemin de başarısı bu sınırlı yapısıyla mümkün ola-

bilmektedir. Bu makalede devlet-vatandaş ilişkisinde başat konumda

olan bir uygulamaya, devletçe tesis edilen zorunlu askerlik hizmetine

karşı itaatsizlik incelenecektir. Devletin öteki kurum ve uygulamaları

ile kayıtsız şartsız itaat öngören ordu ve dolayısıyla zorunlu askerlik

hizmeti arasında farklılıklar olsa da, her iktidar biçiminde olduğu gibi

burada da, disipline etme direnişi harekete geçirmekte, itaat berabe-

rinde itaatsizliği getirmektedir

9

. Tartışılması gereken; hâlihazırda sivil

itaatsizlik kavramı varken vicdani ret kavramına ihtiyaç olup olmadı-

ğı, böyle bir ihtiyaç var ise, bu iki kavram arasında ne gibi farklılıklar

olduğu, iki kavramın çakışma noktalarının ve muhtemel sonuçlarının

neler olduğudur. Bu tartışma yapılırken öncelikle her iki kavram ince-

lenecek, daha sonra karşılaştırma safhasına geçilecektir.

1. Sivil İtaatsizlik

İlk kez 1848 yılında Henry David Thoreau tarafından kullanılan

sivil itaatsizlik kavramı Thoreau için adil olmayan yasaya karşı birey-

sel bir karşı gelmeyi ifade etmiştir. Thoreau, iyi bir Hristiyan ve iyi bir

yurttaş olarak kölelik kurumunun dini, siyasi ve ahlâki hiçbir gerekçe

ile meşrulaştırılamayacağını düşünmüş ve köleliği destekleyen düzeni

8

Sivil itaatsizlik eylemi, bu tür bir direnme hakkına örnek olarak gösterilebilir.

Ökçesiz’e göre de, “sivil itaatsizlik, her şeyi: hukuk ve devlet düzenini, toplum

gerçekliğini sorgulayan direnme hakkının – bir bakıma bu süreç içerisinde hukuk

devleti idealini de yaratarak – bu yeni hukuk ve devlet düzeni tipinde büründüğü

çağdaş bir biçimdir”, Hayrettin Ökçesiz, Sivil İtaatsizlik, Legal Kitapevi, 4 baskı,

İstanbul, 2011, s.12.

9

Ulrich Bröckling, Disiplin: Askeri İtaat Üretmenin Sosyolojisi ve Tarihi, Çeviren:

Veysel Atayman, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2001, s. 25.