Background Image
Previous Page  122 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 122 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Dilan MIZRAK

121

ülkede, alternatif bir hizmet yerine getirme isteği vicdani retçilerin

“samimiyet”ini ortaya koyan de facto (fiili) ölçüt kabul edilmiştir

32

.

Yine bu tür ret biçimi evrensel niteliklidir, şiddetin her türüne karşı

olmak esastır. Devletler için sıkıntı yaratan ret biçimleri laik karakter-

de olanlardır. Çünkü bu ret biçimlerinde doğrudan devletin otoritesi-

ni sorgulama, alternatif hizmeti reddetme ve şiddetin belli bir türüne

karşı olma durumu söz konusudur. Örneğin antimilitarist retçiler yine

dini reddeki gibi evrensel bir ret ileri sürerler, şiddetin her türüne kar-

şıdırlar, ancak devleti de militarist bir yapılanma olarak görmekte ve

silah kullanmaya alternatif olarak öngörülecek herhangi bir hizmeti de

bu görüş doğrultusunda reddetmektedirler, bu yüzdendir ki antimili-

tarist retçiler aynı zamanda total retçi olarak anılır. Bazı ret hareketleri

ise şiddetin her türüne karşı değildir. Bu tür redde selektif/seçime da-

yalı/seçici ret adı verilir. Bu vicdani retçiler; belli bir savaşa; örneğin,

Fransa’da Cezayir Savaşı’na, ABD’de Vietnam Savaşı’na karşı çıkıldığı

gibi

33

belli bir askeri operasyona örneğin, İsrail’in Lübnan’ı işgalinde

olduğu gibi ya da belli tür bir silahın kullanımına, nükleer silahlar

gibi

34

, karşı olabilirler. Bazı retçiler genel olarak şiddete karşı değildir;

örneğin Amerika’da bir grup siyah asker Körfez Savaşı sırasında, Ame-

rikan ordusunda kendilerine karşı ırkçı tutumlar olduğundan bahisle

ordu içinde yer almayı reddetmişlerdir

35

, bu kişiler Amerika Birleşik

Devletlerinin yürüttüğü uluslararası şiddeti sorgulamamışlardır. As-

lında günümüzde devletler için en tehlikeli görülen ret biçiminin bu

olduğu söylenilebilir; çünkü bu ret biçimi devletin yürütmekte olduğu

bir politikayı eleştirebilmekte, değiştirmesine sebep olabilmektedir

36

.

Kabul etmek gerekir ki, bir devletin vatandaşlarının, devletlerince yü-

rütülmekte olan bir savaşa katılmalarının mümkün olmadığını, kendi

devletlerinin müdahalesinin haklı olmadığını savunmaları ve hatta

karşı tarafın mücadelesini meşru ya da takdire şayan bulmaları veya

etnik, ırksal nedenlerle ordu içinde yer almayı reddetmeleri devletin

otoritesini sorgulamaktadır ve bu nedenle devletleri korkutmaktadır.

32

Moskos-Whiteclay, s.5.

33

Eileen P Flynn, My Country Right or Wrong? : Selective Conscientious Objection

In The Nuclear Age, Loyola University Press, Chicago, 1985, s.35.

34

Michael, F. Noone, “Legal Aspects of Conscientious Objection: A Comparative

Analysis”, Moskos-Whiteclay, s.178.

35

Russel Wolff, “Conscientious Objection: Time For Recognition As A Fundamental

Human Right”,

ASILS International Law Journal

, 1982, vol.6:65, s.69.

36

Wolff, s.69-70.