Background Image
Previous Page  210 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 210 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Mahmut ŞEN

209

eylem, işlem ya da ihmalin, iç hukuk veya uluslararası hukuki yü-

kümlülüklere uygun hareket etme gereksinimi sonucu ortaya çıkma-

sının AİHM açısından bir önemi bulunmamaktadır. Bu kapsamda, iç

hukukta yürürlükte olan düzenlemelere tamamen uygun bir faaliyet

sonucu hak ihlali meydana gelirse, devlet yine sorumlu tutulmakta-

dır. Bu yüzden sadece yürütme organının değil, yasama ve yargı or-

ganlarının kararlarının da hak ihlaline sebep olduğu tespiti yapılırsa,

AİHM tarafından ihlal kararı verilmektedir.

Adil yargılanma hakkı açısından, dava türüne göre yargılama

usulünün yazılı-sözlü olması, çekişmeli yargılama yapılıp yapılma-

ması, silahların eşitliği ilkesine uyulup uyulmaması, uyuşmazlığın

esasının incelenmesi, kanıtlama yöntem ve araçları, yargısal denetim

ölçütlerinin etkilli bir hukuksal koruma için uygun olması, hakimin

yetki kapasitesi, ivedi yargılama ve geçici koruma tedbirlerinin koşul

ve gerekleri, mahkeme kompozisyonu, hükmün gerekçelendirilmesi,

bildirimi, tam ve zamanında uygulanması gibi pek çok husus dikkate

alınmaktadır

96

.

İnceleme konusu olayda olduğu gibi idari bir işlemin konusu ol-

ması gereken bir husus, kanun veya kanun hükmünde kararname

gibi tasarruflarla düzenlendiği zaman, idari yargı yerlerince temel

hakların korunması açısından zorunlu olmasına karşın, etkili bir

yargısal denetim yapılamamaktadır. Kamu görevini veya ünvanı

sona erdiren yasama tasarrufundan önce yürürlükte bulunan mev-

zuat hükümlerine göre oluşmuş olan hukuki statüler, kişilerin özlük

ve sicil durumlarındaki farklılıklar dikkate alınmadan, kanunla sona

erdirilmekte fakat kanun ile görevi sona erdirilen kişiye, görevden

alınmasını gerektiren somut nedenlerin ortaya konulmasını isteme

hakkı verilmemektedir. Dolayısıyla, bu kişilerin kariyer ve liyakat il-

keleri gereğince, kamu görevinde ilerleme haklarının ihlal edildiği

iddiasıyla yapacakları başvurularda, AİHS’nin 6. ve 13. maddelerine

uygun, uyuşmazlık hakkında anlamlı bir denetim yapabilecek bir iç

hukuk yolu olmadığından, adalete erişim haklarının sınırlandırıldığı

söylenebilir.

96

Müslüm Akıncı, s .227.