Background Image
Previous Page  215 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 215 / 449 Next Page
Page Background

İdarî Yargıda Belirsiz Tam Yargı Davası İhtimâli

214

lemeler arasına dahi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile

01.11.2011 yılında dahil olan belirsiz alacak davasının, idarî yargıla-

mada çok daha eski bir tarihi vardır. Zira, idarî yargılama hukukunda

belirsiz alacak davasına benzeyen bir dava türü, herhangi bir kanunî

düzenleme olmaksızın, içtihatlar yoluyla kabul edilmiştir. Bu nokta-

da üzerinde durulması gereken diğer bir husus da, 11.04.2013 tarih ve

6459 sayılı Kanunun 4. maddesiyle İdarî Yargılama Usûlü Kanununun

16. maddesinin dördüncü fıkrasına tam yargı davalarında dilekçede

belirtilen miktarı nihaî karar verilinceye kadar harcı ödenmek sure-

tiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilme imkânıdır. Çalışma-

mızda, gerek hukuk yargılamasındaki gerekse idarî yargıdaki kanunî

düzenlemeler ve içtihatlar karşılaştırarak açıklanacak ve idarî yargı-

lama hukukunda da özel hukuktaki belirsiz alacak davasına paralel

şekilde bir tür belirsiz tam yargı davasına ihtiyaç olup olmadığı tar-

tışılacaktır. Bu kapsamda, 11.04.2013 tarihli değişikliğin getirdikleri

ve bu değişiklikten sonra belirsiz tam yargı davası ihtiyacının hâlen

hissedilip hissedilmeyeceği üzerinde durulacaktır. Zira idarî yargıla-

ma hukukundaki bu sorunlar uzun süredir tartışılmakta ve bir çözüm

üretilmesi gerekliliği dile getirilmektedir

2

.

I. HUKUK YARGILAMASINDA

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

A. Genel Olarak

Belirsiz alacak davası, hukukumuzda ilk kez 1 Ekim 2011 tarihin-

de yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107.

maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, davanın açıldığı tarihte alaca-

ğın miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirlemenin imkânsız

olduğu ya da bu belirlemeyi yapmanın alacaklıdan beklenemeyeceği

hâllerde hukukî ilişki ve asgari bir miktar belirtilmek suretiyle belirsiz

alacak davası açılabilecektir.

ğer kanunların mülga 1086 sayılı kanuna yaptığı atıfların Hukuk Muhakemeleri

Kanunu’nun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Bu neden-

le, İdarî Yargılama Usûlü Kanunu’nun 31. maddesinde yapılan atıflar Hukuk

Muhakemeleri Kanunu’nun karşılık maddelerine yapılmış kabul edilmektedir.

2

Fatih Birtek, “Tam Yargı Davalarında Fazlaya İlişkin Hakların Saklı Tutulması ve

Anayasa Mahkemesi’nin 12.06.2008 Tarihli Kararı”,

Terazi Hukuk Dergisi

, Temmuz

2009, S. 35, Yıl 4, s. 31.