

TBB Dergisi 2015 (117)
Mustafa T. YÜCEL
43
1. Gerçekçi ve ölçülebilir biçimde zamanlamaların belirlenmesi,
2. Zamanlamanın takibi,
3. Verilerin izlenmesi ve paylaşımı,
4. Toplanan tüm verilerin sürekli olarak analiz edilmesi ve perfor-
mansın izlenmesi ve geliştirilmesi alanında kullanılması,
5. Usul ve dava yönetim siyasetleri ve uygulamaları,
6. Dava yükü ve iş yükü siyasetleri (sürdürülebilir bir iş yükünün
saptanması ve iş akışının sürdürülebilir bir seviyede tutulmasının
her adli sisteme özgü önemli öğelerden biri olduğudur).
Yargı sistemleri için her davanın en uygun ve öngörülebilir bir sü-
rede görülmesi gibi yeni bir hedef belirlenmelidir. Belirlenen ilkeler/
süre saptamaları, yukarıda anılan aktörlerin katılımı ile güncelleşti-
rilmelidir. Kuşkusuz davaların zamanlıca görülmesi için dışarıdan
pozitif baskılama
, adliye dışı kurumlar, örneğin barolar ile diğer gönül-
lü kuruluşlar, medya tarafından gerçekleştirilerek, davaların makul
sürede görülmesi izlenebilir. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nca
internet
ortamında yayınlanan
adalet istatistikleri
referans alınabilir. Ayrıca
yargılama sürecindeki talikleri asgariye indirmek için de siyasetler
geliştirilmelidir. AİHM’ce, mahkemece veya tarafların istemi üzerine
yapılan sayısız talikler ile duruşmalar arasında geçen uzunca süreler
makul olmayan gecikmelerin nedenleri arasında sayılmaktadır.
Talike
açıkça haklılık kazandığında izin verilmelidir.
Mahkemece gereksiz talik-
lere yer verilmesi, avukatların davaya hazırlıksız olarak gelmelerini
cesaretlendirecek ve yeni talikler oluşacaktır ve
zaman
verimli kulla-
nılmayacaktır.
Ne var ki yargıda bu sorun halen varlığını sürdürmekte; para,
zaman ve emek israf edilmekte; sonuçta taraflar, tanıklar ve özellikle
mağdurlar demoralize olmaktadırlar. Bu nedenle gününde işlem yapıl-
mayan duruşma sayısının olabildiğince azaltılması hedeflenmelidir.
İnsan “Türkiye’de tüm hâkim, savcı ve avukatlar, adaletin yönetiminde
ve insan hakları ihlallerinin cezasız kalmasını önlemede çok önemli
bir rol potansiyeline sahiptirler. Onlar demokratik bir toplumun ko-
runması ve gerçek bir hukuk devletinin devamı için de zorunludurlar”
demekle aktörlere özgü ektik davranışlara gönderme yapıldığı bilin-